19. Ceza Dairesi 2019/7672 E. , 2019/7818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
I)Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II)Sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun"a muhalefetten kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ..."ın alınan savunmasında "...Bilal benim eşim oluduğu halde Erdoğan ile önceden tanışıyorlarmış ben sanık ..."ı tanımıyordum olay tarihinde biz İzmit te olduğumuz halde Rize Pazar da bulunan sanık ... eşime telefon etti kendisinin Pazar ilçesinde olduğunu eşyasının çok olduğunu bu nedenle izmit ten bir araba kiralayıp eşyaları ile birlikte kendisini almak için Rize Pazar ilçesine gelmesini söyledi. Eşim kabul etti. Ben de Karadeniz bölgesini hiç görmediğim için gezmek amacı ile eşim Bilal ile aynı 54 UC 982 plakalı araçla Pazar ilçesine gittim..." şeklinde beyanda bulunarak atılı suçlamayı her aşamada inkar ettiğinin, diğer sanık ..."ın sanığın gezme amacıyla yanında bulunduğunu doğruladığının, mahkemece verilen iletişimin tespiti, dinlenilmesi ve kayda alınması kararına istinaden tespit edilen sanıklar arasında geçen konuşmalarda sanığın gezme bahanesiyle eşi olan diğer sanık ... tarafından getirildiğinin bu nedenle sanığın suça konu eyleme yönelik kastının bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın beraati yerine yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
III)Sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun"a muhalefetten kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık ... hakkında 30/01/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2014/55 Esas ve 2014/624 Karar sayılı hükmün Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2017/2986 Esasında derdest bulunduğunun ve 24/06/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/477 Esas ve 2015/257 Karar sayılı hükmün bulunduğunun anlaşılması,
Yine sanık hakkında 17/04/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Çayeli Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/172 Esas ve 2014/135 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 02.05.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
IV)Sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun"a muhalefetten kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 01/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/459 Esas ve 2014/332 Karar sayılı hükmün ve 06/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/453 Esas ve 2015/58 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 02.05.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında;
Anılan davalar ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
V)Sanık ... hakkında 5607 sayılı Kanun"a muhalefetten kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 09/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/460 Esas ve 2014/140 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 02.05.2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi,
Yine sanık hakkında 24/06/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kocaeli 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/477 Esas ve 2015/257 Karar sayılı hükmün bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..., ve ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.