15. Ceza Dairesi 2015/6302 E. , 2018/4930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a- TCK’nın 204/1, 62, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı iki kez)
b- TCK’nın 158/1-f, son, 35, 62, 52/2-4, 53. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı iki kez)
Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Keşideciye ait çeklerin boş olarak çalınmasından sonra sanığın bir şekilde bu çekleri ele geçirip mağdurlara verdiği, mağdurların henüz malları sanığa teslim etmeden çeklerin çalıntı olduğunun ortaya çıktığı, böylece sanığın mağdurlara karşı ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçların sabit olmadığı gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Katılanın çalınan çeklerinin İstanbul ilinde mağdur ... ile bir kaç başka işyerinde kullanılması eylemleri nedeniyle açılan kamu davası sonucunda 15/01/2008 tarih 2008/56 Esas sayılı iddianame ile resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış ve sanığın atılı suçtan mahkumiyetine de karar verilmiş olduğunun ve hükmün temyiz incelemesi sonucu onanarak kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, yargılamaya konu Karabük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/03/2010 tarih 2008/56 Esas 2010/74 karar sayılı dosyasının getirtilip incelenip, mükerrer yargılamanın önlenmesi bakımından suça konu çekler ile yargılamaya konu çeklerin aynı olup olmadığının belirlenmesi, dava konusu çeklerin farklı olduğunun tespiti halinde de sanığa atılı resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden çeklerin aslının dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi, bu şekilde, sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi,
Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, buna göre, sanık tarafından, aynı keşideciye ait çekleri aynı suç işleme kararıyla, farklı mağdurlara değişik zamanlarda verilmek suretiyle kullanılan sahte çekler nedeniyle, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulup, aynı Kanun"un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, çeklerin verildiği mağdur sayısınca suç oluştuğu kabul edilip iki defa sahtecilik suçundan hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 02/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.