8. Hukuk Dairesi 2014/644 E. , 2014/8825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2010/314-2013/468
N.. K.. ve S.. İ.., G.. Y.. ve müşterekleri ile K.. U.. (Kuyucular) aralarındaki mirasçılık belgesi iptali davasının kabulüne dair Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 23.05.2013 gün ve 314/468 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davalılar H.. Y.. ve müşterekleri vekili, duruşmasız olarak incelemesi ise davalı A.. Ç.. taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden bir kısım davalılar H.. Y.. ve müşterekleri vekili Av. İ.. O.. ve davalılardan A.. Ç.. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/122 Esas sayılı dosyasında muris A. Y."ın mirasçılarının tespiti için açtıkları davanın yargılaması sırasında mirasçılardan H.. A.."ın da Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2004/88 Esas, 2005/255 Karar sayılı ilamıyla A. Y."ın mirasçılarını tespit ettirdiğinin ve muris ile ilgili farklı bir mirasçılık belgesinin düzenlendiğinin anlaşıldığını, ancak Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesi"nde düzenlenen mirasçılık belgesinde murisin ilk eşinden olan alt soyundaki mirasçıların gösterilmediğini açıklayarak Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 30.03.2004 tarih 2004/88 Esas, 2005/255 Karar sayılı dosyasında belirlenen mirasçıların murisin tüm mirasçıları olmaması nedeniyle iptaline ve ayrıca muris Ayşe Yavaş’ın mirasçılarını gösterir yeni bir veraset ilamı düzenlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Müdahil davacılar vekili, miras bırakan Mehmet kızı A. Y.’ın 01.01.1947 tarihinde dul olarak vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak müvekkilleri ve diğer davacı mirasçıları bıraktığını, davacılar tarafından açılmış bulunan bu davada davacılar ile aynı tarafta olmaları nedeniyle müdahil olmak istediklerini açıklayarak dilekçelerinin ve müdahillik taleplerinin kabulünü istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, öncelikle tüm mirasçıların davadan haberdar edilmeleri gerektiğini, davacıların aldığı mirasçılık belgesindeki Ayşe Yavaş ile vekil edenlerinin miras bırakanları Ayşe’nin aynı kişiler olmadığını, doğum ve ölüm tarihlerinin de farklı olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Davalı Abidin, davanın esasının Ayşe ile Ayşe Yavaş’ın aynı kişiler olup olmadığı olup davacıların bunları birbirine benzetmekle sonuç almaya çalıştıklarını, miras bırakanı Ayşe’nin annesinin adının Zehra, İkitelli doğumlu iken Ayşe Yavaş’ın ise Havva kızı Küçükçekmece doğumlu olduğunu, doğum ve ölüm tarihlerinin de tutmadığını, Yargıtay bozma ilamında Ayşe ile A. Y.’ın doğum ve ölüm tarihlerinin kişisel durum sicillerinin mirasçılarının farklı olduğu tesbitinin yapıldığını, davacıların ispat yükümlerini ve iddialarını kanıtlayamadıklarını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme"nin davanın kabulüne ilişkin verdiği karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 11.02.2010 tarih 2009/3569 Esas, 2010/569 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırma ve inceleme yapılmış olduğu gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, sabit görülen davacılar ile müdahil davacıların davasının kabulüne, Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2004/88 Esas, 2005/255 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2005/122 Esas, 2006/193 Karar sayılı ilamı ile muris Ayşe Yavaş"ın mirasçıları ve miras payları belirlenmiş olduğundan aynı konuda yeniden veraset ilamı düzenlenmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm, bir kısım davalılar vekili ile davalılardan A.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava mirasçılık belgesinin iptali ile yeniden mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacıların yakın miras bırakanları Mustafa ve Ayşe’den olma Zehra’nın annesi Mehmet Ali ve Havva kızı Mustafa eşi 1282 Küçükçekmece doğumlu 01.01.1940 yılında öldüğü anlaşılan A. Y.’ın, iptali istenen mirasçılık belgesinde davalıların yakın miras bırakanları Mustafa kızı 1298 İkitelli doğumlu Hatice’nin annesi olarak gösterilen Mehmet kızı Mustafa eşi 1285 İkitelli doğumlu 1947 yılında ölen Ayşe’nin aynı kişiler olduğundan hareketle, Ayşe’nin ilk eşi Mustafa’dan Hatice dışında Zehra isimli bir kızı daha olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalıların kök miras bırakanları Ayşe ile davacıların kök miras bırakanları A. Y.’ın doğum, ölüm tarihleri farklı olduğu gibi A. Y.’ın anne adı Havva doğum yeri Küçükçekmece olduğu halde, Ayşe’nin anne adı kayıtlı olmayıp doğum yeri de İkitelli görünmektedir. İptali istenen mirasçılık belgesinde ismi yazılı muris Ayşe görünmekte olup, davacıların tüm mirasçılarının gösterildiğini iddia ettikleri mirasçılık belgesinde ise miras bırakan A. Y.’tır. Bu durumda davada davacıların yakın miras bırakanı Zehra ile davalıların yakın miras bırakanları Hatice’nin kardeş olduklarının kabul edilebilmesi için öncelikle Ayşe ile Ayşe Yavaş’ın aynı kişiler olduğunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece, sicildeki kayıtlar yönünden yargılamayı gerektiren bu hususun ancak genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılabilecek bir dava ile kanıtlanabileceği, bu uyuşmazlığın niteliği itibarıyla Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenemeyeceği dikkate alınarak, öncelikle bu konunun ön sorun yapılması, ön sorunun çözümü için görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmak üzere davacı tarafa yetki ve kesin süre verilmesi, dava açıldığı taktirde sonucu ve verilecek kararın kesinleşmesinin beklenmesi, ön sorun çözüme kavuşturulduktan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, genel yetkili Mahkemenin görevindeki hususla ilgili inceleme ve değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenle bir kısım davalılar vekili ile davalılardan A.. Ç..’ın temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan H.. Y.. ve müşterekleri vekiline verilmesine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara ayrı ayrı iadesine, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.