8. Hukuk Dairesi 2013/18856 E. , 2014/8844 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Menderes İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2012/77-2013/29
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu, İcra Mahkemesi"ne başvurusunda, aleyhine yürütülen takipte haczedilen taşınmazı ile ilgili olarak İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında meskeniyet şikayetinde bulunduğu, Mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar.
Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce 30.12.2011 tarihli İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Alacaklı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği bilirkişi raporunda borçlu hakkında anılan Kooperatif tarafından İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, Mahkemece, lehine ipotek şerhi olan kooperatiften ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan İ.İ.K.’nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi"nce, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda şikayete konu taşınmazın değeri 22.02.2013 tarihi itibariyle 100.000,00 TL olarak belirlenmiş, bu değerin düşük olduğundan bahisle alacaklı vekili rapora itiraz etmiş ve daha yüksek fiyattan satılan evleri gösterir “Sahibinden.com” Sitesine ait emsal taşınmaz ilanlarını ibraz etmiştir. Nitekim bu ilanlar incelendiğinde; aynı ilçedeki emsal konut fiyatlarının çok daha yüksek olduğu görülmektedir. Yine, alacaklı vekilince temyiz dilekçesine eklenen İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26 Esas sayılı dosyasında 28.02.2013 tarihli kıymet takdir raporunda aynı taşınmazın değerinin 165.000,00 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, alacaklı vekilinin rapora itirazı değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Bu durumda, Mahkemece, takip hukukunda asıl olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olduğu hususu gözönünde bulundurularak, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine verilen ipoteğin mahiyeti tapudan sorulup belirlenmeli, zorunlu ipotek olup olmadığı tespit edilmeli, gerektiğinde İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26 Esas sayılı dosyası da incelenmeli, ipotek, zorunlu ipoteklerden değil ise, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, zorunlu ipotek değil ve borçda haciz tarihinden önce ödenmemiş ise şikayetin reddine, ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyecek nitelikte olduğunun anlaşılması halinde ise; alacaklı vekilinin itirazları doğrultusunda ve İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/26 Esas sayılı dosyasındaki kıymet takdir raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişki de gözönünde bulundurularak, başka bilirkişi aracılığı ile taşınmazın değeri belirlenip, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının dosya borcuna ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme hükmünün yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.