
Esas No: 2015/2924
Karar No: 2015/2924
Karar Tarihi: 19/4/2018
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MEVLÜT HUZEYFE UĞUR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/2924) |
|
Karar Tarihi: 19/4/2018 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Muammer
TOPAL |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör |
: |
Gülbin AYNUR |
Başvurucular |
: |
1. Mevlüt Huzeyfe UĞUR |
|
|
2. Sinan
SARISOY |
|
|
3. Ali ASLAN |
Vekili |
: |
Av. Mustafa
KOCADAĞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, Polis Koleji mezunlarına Polis Akademisi Güvenlik
Bilimleri Fakültesine sınavsız giriş imkânı sağlayan düzenlemelerin
kaldırılması ve üniversite sınavlarına Polis Kolejinden mezun olunan yıl
girilememiş olması nedenleriyle eğitim ve öğrenim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 17/2/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyon tarafından 2015/2925 ve 2015/2926 numaralı bireysel
başvuru dosyalarının aralarında konu yönünden hukuki irtibat bulunması
nedeniyle 2015/2924 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve
incelemenin 2015/2924 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yapılmasına
karar verilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucular, ilköğretim sonunda girdikleri sınavlarda
başarılı olarak Polis Kolejinde eğitim ve öğrenime başlamıştır.
8. Başvurucuların Polis Kolejine kayıt yaptırdıkları tarihte
yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre Polis Koleji mezunları sınavsız olarak
Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesine (Fakülte) kayıt yaptırabilmekte
ve buradan mezun olduklarında da polis amiri olarak atanabilmektedir.
A. Bireysel Başvurudan Önceki Gelişmeler
9. Başvurucular son sınıf öğrencisi olarak ve mezun olmak
üzereyken Polis Koleji mezunlarının sınavsız olarak Fakülteye kayıt
yaptırabilmesini öngören düzenleyici işlem hükümleri 3/6/2014 tarihinde
değiştirilmiştir. Yeni düzenlemelerde Polis Koleji mezunlarının sınavsız olarak
Fakülteye kayıt imkânları kaldırılmış ve bu öğrenciler için de sınav koşulu
getirilmiştir.
10. Başvurucular, söz konusu düzenleyici işlemin ilgili
maddelerinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştayda
dava açmıştır. Danıştay 26/11/2014 ve 3/12/2014 tarihlerinde verdiği kararlarla
dava konusu düzenleyici işlemin bazı maddelerinin yürütmesini durdurmuştur.
11. Başvurucular, yürütmenin durdurulması kararına rağmen
Fakülteye kayıtlarının sınavsız olarak yapılmadığını belirterek 17/2/2015
tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Bireysel Başvurudan
Sonraki Gelişmeler
12. Bireysel başvurunun incelenmesi sürecinde 4/4/2015 tarihinde
çeşitli kanunlarda yapılan değişikliklerle ve söz konusu kanun
değişiklikleriyle uyumlaştırma çalışmaları kapsamında ilgili diğer mevzuatta
yapılan değişikliklerle Polis Koleji kapatılmış, Polis Akademisi Güvenlik
Bilimleri Fakültesi ise Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürlüğü (PAEM)
şeklinde farklı bir statü ile yeniden yapılandırılmıştır. Öte yandan
başvurucuların Danıştayda dava konusu ettiği
düzenleyici işlem de yürürlükten kaldırılmıştır.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
13. 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu"nun
olay tarihi itibarıyla yürürlükte olan 19. maddesinin son fıkrası şöyledir:
"Polis
Akademisinde öğrenci yetiştirmek üzere; polislik mesleğinin gerektirdiği bilgi,
disiplin ve bedeni kabiliyete haiz, Milli Eğitim Temel Kanunu hükümlerine göre,
Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı, lise seviyesinde parasız yatılı ve resmi
üniformalı polis kolejleri açılır."
14. 27/3/2015 tarihli ve 6638 sayılı Kanun"un 47. maddesinin
ilgili kısmı şöyledir:
"Bu Kanun"un yayımı tarihinde; 3201
sayılı Kanun"un 19 uncu (...) [maddesi] yürürlükten kaldırılmıştır."
15. 25/4/2001 tarihli ve 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim
Kanunu"nun 30. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"...
c) Akademiye alınacak öğrencilerde aranacak
şartlar, istenecek belgeler, kayıt, sınav ve kabul işlemlerine ait esas ve
usulleri,
...
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.(...)"
16. 4652 sayılı Kanun"a 6638 sayılı Kanun"un 43. maddesiyle
eklenen geçici 7. madde şöyledir:
"Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte
başka bir işlem yapılmasına gerek kalmaksızın Güvenlik Bilimleri Fakültesi,
Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Müdürlüğüne dönüştürülür (...)"
17. 4652 sayılı Kanun"un 30. maddesine dayanılarak hazırlanan ve
olay tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, 17/8/2008 tarihli ve 26970 sayılı
Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Polis
Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi Giriş ve Eğitim-Öğretim
Yönetmeliği"nin (26970 sayılı Yönetmelik) 10. maddesi şöyledir:
"Polis Koleji mezunları, sınavsız olarak
fakülteye alınırlar."
18. Aynı Yönetmelik"in 3/6/2014 tarihli ve 29019 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Akademisi
Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in (29019 sayılı Yönetmelik) 4. maddesi
ile değiştirilen 7. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"Polis Koleji mezunları ile lise ve dengi
okul mezunlarının fakülteye giriş sınavı ile ilgili başvuruları, Başkanlıkça
belirlenen tarihler arasında yapılır. Başvurunun ne şekilde yapılacağı
Başkanlıkça belirlenir."
19. 16/7/2015 tarihli ve 29418 sayılı Resmî Gazete"de
yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi
Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği"nin "Öğrenci kaynakları" kenar başlıklı 5. maddesi
şöyledir:
"(1)PAEM’in
öğrenci kaynağı şunlardır;
a) Meslekte fiilen iki yılını dolduran ve kırkbeş yaşından gün almamış lisans mezunu polis memurları,
başpolis memurları ve kıdemli başpolis
memurları.
b) Emniyet mensubu olmayan lisans mezunları
veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen
yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar.
c) İlgili devletlerle yapılacak ikili
anlaşmalara bağlı olarak alınacak yabancı uyruklu öğrenciler."
20. Aynı Yönetmelik"in 43. maddesi şöyledir:
"17/8/2008 tarihli ve 26970 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik
Bilimleri Fakültesi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği yürürlükten
kaldırılmıştır."
B. Uluslararası Hukuk
1. Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi
21. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ek 1 No.lu
Protokol’ün 2. maddesinin ilgili kısmı söyledir:
"Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz."
2. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi İçtihadı
22. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); Sözleşme"nin ek 1
No.lu Protokol"ünün 2. maddesindeki düzenleme uyarınca taraf devletlerin
belirli bir zamanda var olan eğitim kurumlarına erişim hakkınıgaranti
ettiklerini, buna karşılık kendilerini belirli bir tipte veya seviyede eğitimi
kurmak ya da desteklemekle yükümlü kılacak bir hakkı kabul etmediklerini ifade
etmektedir (Belçika Eğitim Dili Davası,
B. No: 1474/62, 1677/62, 1691/62, 1769/63, 1994/63, 2126/4, 23/7/1968, "I.
Sözleşme"ye Ek 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesi ile
Sözleşme"nin 8. ve 14. maddelerinin Anlam ve Kapsamı" başlığının "B.
AİHM tarafından Kabul Edilen Yorum" alt başlığı altında, §§ 3, 4). Diğer
bir ifadeyle AİHM"e göre taraf devletlerin belli
eğitim kurumlarını kurma veya destekleme görevi bulunmamaktadır. Ancak
devletler, kurdukları veya destekledikleri eğitim kurumlarına etkili bir
şekilde erişimi sağlama yükümlülüğü altındadır (Ponomaryovi/Bulgaristan, B. No: 5335/05, 21/6/2011, §
49).
23. AİHM, 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesinin üniversitelere
kabulün başvuranlar arasında giriş sınavını geçen kişilerle sınırlandırılmasına
izin verdiğini ifade etmektedir (Lukach/Rusya
(k.k.), B. No: 48041/99, 16/11/1999; Tarantino and Others/İtalya,
B. No: 25851/09,29289/09 ve 64090/09,2/4/2013, § 46).
24. AİHM; önemine rağmen eğitim hakkının mutlak olmadığını,
doğası gereği devlet tarafından düzenleme yapılmasını gerektirdiğinden bazı
kısıtlamalara tabi olabileceğini kaydetmiştir (Belçika
Eğitim Dili Davası, "I. Sözleşme"ye
Ek 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesi ile Sözleşme"nin 8. ve 14. maddelerinin Anlam
ve Kapsamı" başlığının "B. AİHM tarafından Kabul Edilen Yorum"
alt başlığı altında § 5; Leyla
Şahin/Türkiye, [BD], B. No: 44774/98, 10/11/2005, § 154). AİHM;
eğitim kurumlarını düzenleyen kuralların toplumun ihtiyaç ve kaynakları ile
eğitimin farklı düzeylerine has özelliklere göre zaman ve mekânda değişiklik
gösterebileceğini, dolayısıyla ulusal makamların bu konuda belli bir takdir
payından yararlandığını belirtmektedir (Belçika
Eğitim Dili Davası, "I. Sözleşme"ye
Ek 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesi ile Sözleşme"nin 8. ve 14. maddelerinin Anlam
ve Kapsamı" başlığının "B. AİHM tarafından Kabul Edilen Yorum"
alt başlığı altında § 3; Leyla
Şahin/Türkiye, § 154).
25. AİHM, getirilen sınırlamaların "hakkın özüne zarar
verecek ve etkililiğini azaltacak" genişlikte olmaması gerektiğini
belirtmekte; bunu temin etmek amacıyla da sınırlamaların ilgili kişiler
açısından "öngörülebilir" olduğuna ve "meşru bir amaç
güttüğüne" ikna olması gerektiğine işaret etmektedir (Leyla Şahin/Türkiye, § 154). Ancak AİHM"e göre devlet, Sözleşme"nin 8. ile 11. maddelerinde
olduğunun aksine ek 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesi kapsamında bir meşru amaçlar
listesi ile bağlı değildir (Catan ve diğerleri/Moldova ve Rusya [BD], B.
No: 43370/04, 8252/05 ve 18454/06, 19/10/2012, § 140). AİHM, bir sınırlamanın
ancak kullanılan araç ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir orantılılık
ilişkisi bulunduğu takdirde bu türden bir kısıtlamanın ek 1 No.lu Protokol"ün
2. maddesi ile uyumlu olacağını kabul etmektedir (Leyla Şahin/Türkiye, §154). Devletin bu alandaki takdir
aralığı eğitimin ilgili kişiler ve toplumun geneli için taşıdığı önemin
derecesine ters orantılı şekilde seviyesine bağlı olarak artar (Ponomaryovi/Bulgaristan, § 56).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
26. Mahkemenin 19/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Polis Koleji
Mezunlarına Fakülteye Sınavsız Kayıt İmkânı Sağlayan Düzenlemelerin
Kaldırılması Nedeniyle Eğitim ve Öğrenim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin
İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
27. Başvurucular, Polis Koleji giriş sınavını kazandıkları ve
okula kayıt oldukları tarihte yürürlükte bulunan mevzuatta Polis Koleji
mezunlarının sınavsız olarak Fakülteye kayıt yaptırabilmelerinin öngörülmüş
olması nedeniyle bu hususta haklı bir beklenti içine girdiklerini
belirtmektedir. Esasen Polis Kolejini de bu sebeple tercih ettiklerini ancak
mezun olmalarına çok kısa bir süre kala yapılan mevzuat değişikliğiyle
kazanılmış haklarının yok sayıldığını ifade eden başvurucular, Fakülteye
sınavsız giriş imkânlarının ellerinden alınması nedeniyle eğitim haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Başvurucular ayrıca, kazanılmış haklarını
ortadan kaldıran düzenlemeler içeren düzenleyici işlem hükümlerinin iptali
istemiyle açtıkları davalarda verilen yürütmenin durdurulması kararı gereğince
Fakülteye sınavsız olarak kayıtlarının yapılması gerektiğini ancak idarenin
yargı kararını uygulamaması nedeniyle mahkemeye erişim haklarının da ihlal
edildiğini iddia etmektedir.
2. Değerlendirme
28. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucular her ne kadar yargı kararının
uygulanmaması nedeniyle mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmekte ise de başvurucuların şikâyetlerinin özü, Fakülteye sınavsız olarak
kayıt yaptıramamalarıdır. Bu itibarla başvurucuların belirtilen şikâyetleri
bağlamındaki ihlal iddiaları da eğitim ve öğrenim hakkı kapsamında
incelenmiştir.
29. Somut olayda başvurucular Yönetmelik hükümlerinde yapılan
değişiklikler ile Polis Akademisi bünyesindeki Fakülteye sınavsız geçiş
haklarının ortadan kaldırılmasından şikâyet etmektedir. Bununla birlikte
bireysel başvurunun yapıldığı tarihten sonra 2015 yılında gerçekleştirilen
yasal düzenlemelerle başvurucuların sınavsız olarak kayıt yaptırmak istedikleri
Fakültenin farklı bir hukuki statü ile yeniden yapılandırıldığı görülmektedir.
Dolayısıyla eğitim ve öğrenim hakkı kapsamında yapılacak incelemede, bireysel
başvuru tarihinden sonra ortaya çıkan bu gelişmeler de gözönünde
bulundurulmuştur.
a. Müdahalenin Varlığı
30.Anayasa"nın "Eğitim
ve öğrenim hakkı ve ödevi" kenar başlıklı 42. maddesinin ilgili
kısmı şöyledir:
"Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından
yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir
ve düzenlenir."
31. Anayasa"nın 42. maddesinin birinci fıkrasında kimsenin
eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı belirtilmek suretiyle
"eğitim hakkı" herkes yönünden güvenceye bağlanmıştır. Eğitim hakkı,
kamu ve özel eğitim kurumlarını kapsadığı gibi eğitimin ilk, orta ve
yükseköğrenim seviyelerini de kapsar. Anayasa’da yer alan eğitim ve öğrenim
hakkı, kamu otoritelerine bireyin eğitim ve öğrenim almasını engellememe
negatif ödevini yüklemektedir (Adem Öğüt ve
diğerleri, B. No: 2014/20527, 22/11/2017,§
44).
32. Anayasa"nın anılan maddesinde düzenlenen eğitim hakkı belli
bir zamanda mevcut olan eğitim kurumlarına erişimin sağlanmasını ve bu eğitim
kurumlarına devam edebilmeyi teminataltına
almaktadır. Bununla birlikte bu hak, devlete belli bir eğitim kurumu kurma
ödevi yüklemediği gibi devletin var olan eğitim kurumlarını kaldırmasına veya
statülerinde değişiklik yapmasına da engel teşkil etmemektedir (Adem Öğüt ve diğerleri, § 45. Benzer yöndeki
değerlendirme için bkz. Mehmet Reşit Arslan
ve diğerleri, B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 68). Öte yandan sınırlı
sayıdaki yüksek öğretim kurumlarına girişin, ilgili eğitim alanının
gerektirdiği niteliklere sahip olan adayların seçilebilmesi bakımından objektif
kriterler çerçevesinde sınav koşuluna bağlanması mümkündür (Adem Öğüt ve diğerleri, § 45).
33. Somut olayda başvurucuların bir yüksek öğretim kurumuna
sınavsız giriş imkânı ortadan kaldırılarak onlar da sınav koşuluna tabi
kılınmıştır. Başvurucuların Fakülteye girişte sınav koşuluna tabi
kılınmalarının eğitim hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiği sonucuna
varılmıştır.
b. Müdahalenin İhlal
Oluşturup Oluşturmadığı
34. Anayasa"nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca
Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak
kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... ölçülülük ilkesine aykırı
olamaz."
35. Yukarıda anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde
belirtilen; kanun tarafından öngörülme, haklı bir sebebe dayanma ve ölçülülük
ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olmadığı takdirde Anayasa’nın 42.
maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Dolayısıyla başvurucuların eğitim hakkına
yapılan müdahalenin söz konusu koşullara uygun olup olmadığının belirlenmesi
gerekir.
i. Kanunilik
36. Somut olayda 4652 sayılı Kanun"un 30. maddesinde Polis
Akademisine giriş koşullarının Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenmesi öngörülmüştür. Polis Koleji öğrencisi olan başvuruculara Polis
Akademisi bünyesindeki Fakülteye girişte sınav koşulu öngören uygulamanın
anılan Kanun hükmüne dayanılarak çıkarılan 17/8/2008 tarihli Yönetmelik"in
3/6/2014 tarihli Yönetmelik hükmü ile değiştirilen 7. maddesine dayandığı
dikkate alındığında müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğu sonucuna
varılmıştır.
ii. Meşru Amaç
37. Anayasa"nın 42. maddesinde eğitim hakkının
sınırlandırılmasına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Bununla birlikte
eğitim hakkının mutlak ve sınırsız bir hak olduğu düşünülemez. Nitekim anılan
maddenin ikinci fıkrasında yer verilen
"Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir."
ifadesi ile devlete bir takdir alanı yaratılmıştır. Eğitim hakkının Anayasa"nın
"sosyal ve ekonomik haklar" bölümünde düzenlendiği hususu da
gözetildiğinde devlete tanınan bu takdir hakkının özünde bir
"sınırlama" yetkisi de içerdiği anlaşılmaktadır. Öte yandan
Anayasa"da, diğer haklardan farklı olarak eğitim hakkının sınırlanması
hususunda kanun koyucuyu bağlayan belli bir meşru amaçlar listesi
bulunmamaktadır. Dolayısıyla kanun koyucunun eğitim hakkının sınırlanması hususundaki
takdir aralığının geniş olduğu ifade edilebilir. Ancak kanun koyucunun bu
yetkisini kullanırken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan "kamu yararı"nı gözetmesi gerektiği açıktır (Adem Öğüt ve diğerleri, § 53).
38. 3201 ve 4652 sayılı Kanunlarda 6638 sayılı Kanun ile
değişiklik yapılmadan önceki hükümler uyarınca Polis Akademisinde öğrenci
yetiştirmek üzere lise seviyesinde Polis Koleji, lisans düzeyinde ise Güvenlik
Bilimleri Fakültesi açıldığı; anılan eğitim kurumlarına ilişkin mevzuat
incelendiğinde bunların açılmasındaki temel amacın polis amiri yetiştirmek
olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonra kanun koyucu polis amiri alım koşulları
yönünden sistem değişikliğine gitmiş ve polis amiri ihtiyacını anılan
kurumlardan karşılama yönündeki politikasından vazgeçerek söz konusu kurumların
kapatılmasına/yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasal düzenleme yapmıştır. Bu
kapsamda 6638 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle Polis Kolejinin
kapatıldığı ve Polis Akademisi Başkanlığı bünyesindeki Fakültenin ise PAEM
şeklinde farklı bir hukuki statüde yeniden yapılandırıldığı görülmektedir (Adem Öğüt ve diğerleri, § 54). 6638 sayılı
Kanun’un belirtilen düzenlemelere ilişkin hükümlerine karşı iptal davası ve
itiraz yoluyla yapılan norm iptaline dair başvuruları inceleyen Anayasa
Mahkemesi, söz konusu düzenlemelerde Anayasa’ya aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle iptal istemlerini reddetmiştir (AYM, E.2015/41, K.2017/98,
4/5/2017).
39. 6638 sayılı Kanun’un genel gerekçesinde lise düzeyinde olan
Polis Koleji ile dört yıllık eğitim veren Fakültenin kuruluş amaç ve
gereklerinin günümüz şartlarında ortadan kalktığı, düzenleme ile emniyet
teşkilatında istihdam edilecek personelin eğitim maliyetinin düşürülmesi,
çağdaş ülkelerde olduğu gibi bir eğitim sistemi oluşturulması ve emniyet
teşkilatında çok başlılık yaratan tüm eğitim kurumlarının Polis Akademisine
bağlanmasının amaçlandığı belirtilmiştir. Bu yönüyle 6638 sayılı Kanun’la
anılan konuyla ilgili yeni bir sistemin oluşturulmasının amaçlandığı
anlaşılmaktadır. Gerek kamu güvenliği gerekse kişilerin bireysel güvenliğini
doğrudan sağlamaya yönelik emniyet hizmetlerinin en iyi şekilde yürütülmesinde
bu hizmetlere uygun personel seçme sisteminin oldukça etkili olduğu dikkate
alındığında anılan amacın kamu yararı ile örtüştüğü tartışmasızdır (AYM,
E.2015/41, K.2017/98, 4/5/2017, §§ 272, 273).
40. Uygulanmasına geçilen bu yeni sistemin doğal bir sonucu ve
gereği olarak ilgili hizmet alanının personel kaynağını teşkil eden eğitim
kurumunun gerektirdiği nitelikleri taşıyan adayların belirlenmesi amacıyla söz konusu eğitim kurumuna girişte herkes
yönünden sınav koşulu getirilmesinin yukarıda değinilen kamu yararının
gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmaktadır
(aynı yöndeki değerlendirme için bkz. Adem Öğüt ve diğerleri, § 56).
iii. Ölçülülük
41. Somut olayda başvurucuların Polis Kolejine girdikleri
dönemde yürürlükte olan mevzuata göre Polis Koleji mezunlarına Fakülteye
sınavsız geçiş hakkı tanınmışken başvurucular Polis Kolejinden henüz mezun
olmadan önce yapılan mevzuat değişikliğiyle bu hak ortadan kaldırılmış, onların
da Fakülteye girişte diğer öğrenci adayları gibi sınava tabi tutulmaları
öngörülmüştür.
42. Devletin objektif ölçütler çerçevesinde bazı bireylere belli
eğitim kurumlarına erişim konusunda sağladığı birtakım avantajların daha sonra
ortadan kaldırılmış olmasıtek başına eğitim hakkının
ihlali sonucunu doğurmaz. Bununla birlikte somut olayda başvurucuların başka
ortaöğretim kurumları yerine Polis Kolejini tercih etmelerinde ve buna göre
eğitim ve iş kariyerlerini planlamalarında yürürlükte bulunan mevzuata
güvenerek buradan mezun olduklarında sınavsız şekilde Fakülteye girebilecekleri
yönündeki beklentilerinin de etkili olduğu yadsınamaz. Ancak emniyet
hizmetlerinin hem kamu güvenliği hem de bireylerin kişisel güvenlikleri
yönünden taşıdığı kritik önem, bu hizmet alanında köklü ve yapısal
değişiklikler getiren yeni sisteme ilişkin kurallara birtakım istisnaların
-başvurucuların Fakülteye sınavsız geçiş haklarının saklı tutulması gibi-öngörülmesine
imkân tanımayabilir. Bir başka ifadeyle başvurucuların böyle bir beklentiye
sahip olmalarının sistem değişikliğinin bütün yönleriyle etkin bir şekilde ve
bir an önce hayata geçirilmesinin önünde engel teşkil edebileceği düşünülemez.
Bu noktada başvurucuların sınavsız olarak Fakülteye kayıt yaptırıp Fakülte
öğrencisi statüsü kazandıktan sonra sınav koşuluna tabi kılınması gibi bir
durum bulunmadığına da dikkat çekmek gerekir. Somut olayda henüz Polis Koleji
öğrencisi olan başvurucuların yakın gelecekte sınavsız olarak Fakülteye kayıt
yaptırma şeklinde bir "beklenti"si söz
konusudur (Adem Öğüt ve diğerleri, § 58).
43. Bununla birlikte kişilerin önceki mevzuatın yürürlükte
kalacağı yönündeki güvenlerine dayalı olarak ortaya çıkabilecek kayıplarını mümkün
olduğunca telafi edebilecek/dengeleyebilecek birtakım imkânlara da sahip
olmaları gerekir.
44. Bu bağlamda somut olayda, yukarıda yer verilen mevzuat
değişikliklerinden önce Polis Koleji mezunlarına diğer bireylere nazaran
avantajlı bir konum sağlanmakta ve sınavsız olarak Fakülteye kayıt yaptırma
imkânı tanınmaktayken başvurucuların bu avantajlı durumuna son verilmiş,
başvurucular diğer öğrenci adaylarıyla eşit konuma getirilmiştir. Bununla
birlikte sahip oldukları avantaj ortadan kaldırılırken başvurucuların Fakültede
(ilerleyen süreçte farklı bir hukuki statüyle yeniden yapılandırılan PAEM"de) eğitim alabilme haklarına halel getirilmemiştir.
Nitekim başvurucuların ilgili eğitim alanının gerektirdiği niteliklere en uygun
adayların seçilebilmesi amacıyla getirilen sınavlara katılmak ve mevzuatta
öngörülen diğer şartları da sağlamak kaydıyla belirtilen eğitim kurumlarında
eğitim almalarının önünde bir engel söz konusu değildir. Öte yandan
başvurucuların diğer fakülte ve yüksekokullarda eğitim ve öğrenim görmelerine
bir mani bulunmadığı da açıktır. Bu nedenle somut
olayda eğitim ve öğrenim hakkının kullanımını ciddi surette güçleştirip amacına
ulaşmasına engel oluşturan bir durumdan söz edilemez. Dolayısıyla
başvurucuların önceki mevzuatın yürürlükte kalacağı yönündeki güvenlerine
dayalı olarak ortaya çıkabilecek kayıplarını mümkün olduğunca telafi
edebilecek/dengeleyebilecek yeterli imkânlara sahip olduğu sonucuna varılmıştır
(aynı yöndeki değerlendirme için bkz. Adem Öğüt ve diğerleri, § 60).
45. Buna göre sadece Polis Koleji mezunu sıfatıyla Fakülteye
sınavsız kayıt imkânlarının kaldırılmış olmasının -yukarıda açıklandığı üzere
sahip oldukları diğer olanaklardikkate alındığında-
başvuruculara aşırı ve katlanılamaz bir külfet yüklemediği, başvurucuların
eğitim hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır.
46. Bu durumda belirtilen şikâyet yönünden başvurucuların eğitim
ve öğrenim haklarına yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.
47. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul
edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun
ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin
olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya
zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul
edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
48. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Polis Kolejinden Mezun
Olunan Yıl Üniversite Sınavlarına Girilememiş Olması Nedeniyle Eğitim ve
Öğrenim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
49. Başvurucular, Polis Koleji mezunlarının Fakülteye sınavsız
kayıt imkânını öngören yönetmelik hükümlerinin değiştirildiği 3/6/2014 tarihi
itibarıyla genel üniversitelere giriş sınavlarının gerçekleştirildiğini
belirtmektedir. Söz konusu değişikliğin önceden bilinmesinin mümkün olmaması
nedeniyle üniversite giriş sınavlarına müracaat etmediklerini ve bu sebeple
Polis Kolejinden mezun oldukları aynı yıl üniversite sınavlarına
katılamadıklarını ifade eden başvurucular, eğitim haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmektedir.
2. Değerlendirme
50. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa
Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının
tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini
öncelikle yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu
konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu
süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması
gerekir (İsmail Buğra İşlek, B.
No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).
51. Somut olayda, şikâyet konusu düzenlemelerde eğitim hakkına
yönelik bir ihlal olmadığının açık olduğu yukarıda saptanmıştır. Bununla
birlikte başvurucular, eğitim hakkına yönelik bir ihlal teşkil etmeyen bu
düzenlemelerin uygulanması sürecindeki idari işleyişten kaynaklı olarak
birtakım zararlara uğradıklarını ileri sürebilirler. Başvurucuların
uğradıklarını ileri sürdükleri bu tip zarar hâllerine karşı korunmalarının tam
yargı davası yolu ile idari yargı makamlarınca sağlanması mümkündür. Özellikle
somut başvuruya konu ihlal iddiasına benzer uyuşmazlıklar açısından idari yargı
yolunun yüksek başarı şansı sunabilecek, kullanılabilir ve etkili bir başvuru
yolu olduğu anlaşılmaktadır.
52. Başvurucular tarafından belirtilen şikâyetleri bağlamında
uğradıklarını ileri sürdükleri zarar hâllerine ilişkin olarak idari yargıda
görevli ve yetkili yargı mercileri nezdinde giderim talebiyle somut başvuru
açısından etkili bir yol olan tam yargı davası açma yoluna gidildiğine ilişkin
herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı görülmektedir. Bu itibarla Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için etkili başvuru yollarının
tüketilmesi koşulunun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
53. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin
başvurunun Polis Koleji mezunlarına fakülteye sınavsız kayıt imkânı sağlayan
düzenlemelerin kaldırılmasına dair şikâyetle ilgili kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Eğitim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin başvurunun
Polis Kolejinden mezun olunan yıl üniversite sınavlarına girilememiş olmasına
dair şikâyetle ilgili kısmının başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
19/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.