MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
İğdecik Sulama Birliği Başkanı olan sanığın, Bütçe Giderleri Ödeme Emirleri Defteri, Emanet Defteri, Tahsildar Borçları İzleme Defteri, Evrak Kayıt Defteri gibi Başkanlığın yasal defterlerini ilgili mercilere kullanılacak dönemden önceki ay içinde usülüne göre her sahifesi mühürlenerek tasdik ettirmesi gerekir iken, bu görevini yerine getirmeyerek tasdiksiz defter kullandığı, ayrıca sanığın iddianamede isimleri zikredilen yedi Birlik üyesinden 2006 yılında toplam 2.260 TL’yi, daha sonra 31/12/2006 gün 02 sayılı Encümen Kararı ile iadesine karar verilse de, usulsüz olarak kesmek suretiyle mağduriyetlerine neden olduğu iddia edilen olayda, Birlik üyesi olan tanıkların beyanlarına göre bu usulsüzlüğün alınacak su paralarının dönüm başı olarak hesaplanmasından kaynaklandığı ve yanlışlığın fark edilmesi sonucu alınan paraların 31/12/2006 tarihinde Birlik Encümen Kararıyla üyelere iade edildiğinin belirtilmesi karşısında, para toplama yönteminden kaynaklanan ve sonradan telafi edilen bu hatanın usulsüzlük olarak değerlendirilemeyeceği de nazara alınarak sanığın yüklenen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı gibi, tanıkların paralarının aynı yıl içinde iade edilmesi suretiyle objektif cezalandırılma şartları olarak ön görülen kişi mağduriyeti, kişilere haksız menfaat sağlama veya kamu zararına neden olma şeklindeki şartlarının da gerçekleşmediği anlaşılmakla beraati yerine dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Suçun TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi karşısında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık hakkında tayin olunan ve ertelenen hapis cezasının kısa süreli olduğu gözetilmeden TCK"nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 53/4. maddesine aykırı davranılması,
Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.