
Esas No: 2019/670
Karar No: 2019/873
Karar Tarihi: 16.09.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/670 Esas 2019/873 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/670
KARAR NO : 2019/873
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/09/2019 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; ... Ltd. Şti.' nin Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesinin.... esas... Karar sayılı dosyası ile 01/06/2017 günü saat 16.19 itibariyle iflasına karar verildiğini, iflas işlemleri Bakırköy ... İcra İflas Müdürlüğünün... İflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, yine ... A.Ş.' nin , Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ....Esas ...Karar sayılı dosyası ile 01/06/2017 günü saat 16.19 itibariyle iflasına karar verildiğini, iflas işlemleri Bakırköy ... İcra İflas Müdürlüğünün .... İflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, bir numaralı müvekkili, 17 adet çek nedeniyle müflis .... Yapı' dan olan ¨3.258.272,52 alacağının iflas masasına kaydını talep ettiğini, Bakırköy ... İcra ve İflas Müdürlüğünün 11/03/2019 tarihinde verdiği kararla; 17 adet çekten kaynaklanan alacağın ¨645.000,00' sini kabul ettiğini, ¨2.613.272,52' sinin ise "iflas defterinin 26. sırasında yer alan alacaklı tarafından da alacak kayıt dilekçesi ekinde kayıt talebinde bulunması" nedeniyle işbu durumun yargılamayı gerektirmesini gerekçe yaparak bu miktar açısından talebi reddettiğini, müvekkilinin toplamda 17 adet çek için talepte bulunduğunu, dört adet çek açısından talep kabul edildiğini, bu çeklerin talep dilekçesinde yer alan sıraya göre üç, dört, on ve on ikinci sırada yer alan çekler olduğunu, taleplerinin , işbu çek bedellerinin toplamı olan ¨ 645.000,00 için kabul edildiğini, fakat taleplerinin bu çekler açısından iflasın açılma tarihine kadar hesaplanan ¨49.494,76 faiz ile ilgili kısmı reddedildiğini, keşide tarihi ile iflasın açılma tarihi arasında oluşan ¨ 49.494,76 faiz taleplerinin öncelikle kabul edilmesi gerektiğini, kalan 13 adet çek için olan taleplerinin, başka bir alacaklı tarafından da kayıt talebinde bulunulduğu gerekçesi ile reddedildiğini, işbu 13 adet çekin alacaklısı ve zilyedi müvekkilinin olduğunu, 13 adet çek için ¨ 2.455.000 asıl alacak ve ¨ 108.777,76 iflas açılma tarihine kadar olan faiz olmak üzere toplam ¨ 2.563.777,76' nin iflas masasına kaydı gerektiğini, müvekkili ...'ın yine aynı 17 adet çekten kaynaklanan alacağını Bakırköy ... İcra İflas Müdürlüğünün .... sayılı iflas dosyası ile birlikte, diğer müflis ....' ın iflas işlemlerinin takip edildiği ... İflas sayılı dosyaya da kaydının yapılmasını talep ettiğini, müvekkili ....Ltd. Şti.'nin müflis .... Yapı' dan toplam yedi (7) adet çekten kaynaklanan ¨ 1.636.522,78 alacağının mevcut olduğunu , müvekkilinin işbu 7 adet çekten kaynaklanan alacağının Bakırköy .... İcra İflas Müdürlüğünün hem ...., hem de .... İflas dosyalarına kaydını talep ettiğini, Bakırköy ... İcra ve İflas Müdürlüğü ... İflas sayılı dosyasından düzenlediği sıra cetvelinde müvekkilin .... Ltd. Şti.'nden olan ¨1.636.522,78 alacağının masaya kabulüne karar verdiğini, müflis şirketler arasında organik bağ olduğu gibi, şirketler tüzel kişilik perdesine sığınarak dürüstlük kuralına aykırı davrandıklarından müvekkillerinin alacağından her iki şirketin de sorumlu olduğunu, daha önce açtıkları üç ayrı kayıt kabul davası, önce Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ....Esas ve ... Karar sayılı dosyasında birleştirildiğini ve devamında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5A maddesi uyarınca aynı yasa ile değişik 6325 sayılı yasanın 18A maddesinin 1. Fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle oy çokluğu ile reddedildiğini, bu kere ret kararı kesinleşmeden, gerekçeli karar yazılmadan arabulucuya başvurulduğunu, ancak anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, 3 adet arabuluculuk sonuç tutanağının dava dilekçesinin ekinde sunduklarını , bu nedenlerle Bakırköy ... İcra ve İflas Müdürlüğünün .... İflas sayılı dosyasında, 11/03/2019 tarihinde kabulüne karar verdiği ¨ 645.000 alacak için, keşide tarihi ile iflasın açılma tarihi arasında oluşan ¨ 49.494,76 faiz talebimizin iflas masasına kaydını ve bu şekilde sıra cetveli düzenlenmesini, zilyetliği bir numaralı müvekkilinde bulunan 13 adet çekin ¨ 2.455.000 asıl alacak ve ¨ 108.777,76 iflas açılma tarihine kadar olan faiz olmak üzere toplam ¨2.563.777,76' nin Bakırköy .... İcra ve İflas Müdürlüğünün ... İflas sayılı dosyasına kaydına ve bu şekilde sıra cetveli düzenlenmesini, .... A.Ş. ve ....Ltd. Şti. arasında organik bağın bulunduğunun kabulünü ve ... Yapı' nın borçlarından ....şirketinin sorumlu olduğunun tespitini, zilyetliği müvekkili ...'da bulunan 17 adet çekten kaynaklanan alacak nedeniyle iflas tarihi olan 01/06/2017 tarihi itibariyle ¨3.258.272,52 alacağın Bakırköy .... İcra ve İflas Müdürlüğünün ... İflas sayılı dosyasına kaydının yapılmasını ve bu şekilde sıra cetveli düzenlenmesini, zilyetliği müvekkili ... bulunan 7 adet çekten kaynaklanan alacak nedeniyle, iflas tarihi olan 01/06/2017 tarihi itibariyle ¨1.636.522,78 alacağın Bakırköy ... İcra ve İflas Müdürlüğünün... İflas sayılı dosyasına kaydının yapılmasını ve bu şekilde sıra cetveli düzenlenmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK'nun 235'nci maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin’in iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK'nun 235 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü "Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir." şeklinde olup madde de yazılı süre hak düşürücü süredir.
Yukarıda anılan Kanun'un 234/1. maddesi, "iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder." hükmünü, İİK'nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi "Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur." hükmünü içermektedir. İİK'nın 234/2. madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu'nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun'un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.
Hak düşürücü süre hak sahibinin hakkın korunması için kanun veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde belirlenen eylem veya işlemleri yapmaması nedeniyle hakkın sona ermesi sonucunu doğuran süredir.Hak düşürücü sürelerin kanunla düzenlenmesi asıldır. Tarafların sözleşme ile hak düşürücü süreleri belirlemeleri, bu süreleri değiştirmeleri veya ortadan kaldırmaları mümkün değildir Hak düşürücü süreler hakkı tamamen sona erdiren, yok eden, düşüren sürelerdir. Hak sahibi alacaklı kanunla veya sözleşme ile belirlenen süre içerisinde öngörülen eylem veya işlemleri yapmadığı takdirde o hak tamamen ortadan kalkmakta, silinmekte düşmektedir. Artık o hakkın istenmesi, dava ve takip edilmesi mümkün değildir.Hak düşürücü sürenin sonunda hakkın sona ermesi için karşı tarafın borçlunun bir eylem veya işlem yapmasına gerek yoktur. Hak düşürücü süre geçmekle kendiliğinden son bulur (Tekinay/Akman/ Burcuoğlu/Altop: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 2, İstanbul, 1985-1988, s. 1385 vd , Reisoğlu, S.: Genel Hükümler, İstanbul, 2002, s. 348).
Hak düşürücü süreler itiraz niteliği taşırlar. Taraflar hak düşürücü süreyi davanın her aşamasında hatta kararın bozulmasından sonra da ileri sürülebilirler. Ayrıca hak düşürücü sürelerin incelenmesi tarafların iradelerine bırakılmamıştır. Hâkim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulması, araştırma ve inceleme konusu yapılması gerekmektedir (Feyzioğlu, N. Feyzi: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. 1-2, İstanbul 1976, s. 521).
Davacı vekili,dava dilekçesinde,daha önce açtığı asıl ve birleşen davanın arabuluculuğa ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle reddedildiğini,bu eksikliğin tamamlanarak huzurdaki davanın açıldığını bildirmiştir.
Somut olayda çözümlenmesi gereken konu usulden reddedilen ve süresinde açılan ilk davadan sonra arabuluculuğa ilişkin dava şartının tamamlanmasından ve 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın dinlenip dinlenemeyeceği hususudur.
6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü "Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz." şeklinde olup buna göre hak düşürücü süreye tabi bir davayı açacak kişi öncelikle arabuluculuk sürecini başlatması gereklidir.Huzurdaki davada davacı vekili iflas idaresi tarafından reddedilen alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü için Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... esas ve Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin.... esas sayılı dosyalarında süresi içinde dava açmış,Bakırköy ....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyası Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin.... esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş,Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26/06/2019 gün ve .... esas,... karar sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davanın arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş,davacılar vekili de 12/09/2019 tarihinde Mahkememize arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığının tamamlandığından bahisle iflas idaresi tarafından reddedilen alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü için iş bu davayı açmıştır.Buna göre davacılar vekili hak düşürücü süre içerisinde,arabulucuk sürecini başlatmadan usulden reddedilen davayı açmıştır.Arabuluculuk süreci hak düşürücü süre içerisinde başlatılmadığından kanunen belirlenen 15 günlük süre yukarıda anılan 6325 sayılı Kanun'un 16/2 nci maddesi uyarınca durmamıştır.Buna göre dava hak düşürücü süre geçtikten sonra açımıştır.Kayıt kabul davasının arabuluculuğa tabi olup olmadığı hususu da somut uyuşmazlıkta önemli olmayıp davacıların hak düşürücü süre geçtikten sonra açtığı kayıt kabul davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası kurulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨743,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete'de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360'ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 16/09/2019
Başkan ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Üye ...
☪e-imzalıdır.☪
Kâtip 242633
☪e-imzalıdır.☪
"İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.