11. Hukuk Dairesi 2016/1424 E. , 2016/9414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/03/2015 gün ve 2014/331-2015/187 sayılı hükmün duruşma olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, ... ilçesinde kayıtlı bulunan 1190 parsel sayılı taşınmazın bakanlık tarafından turizm amaçlı olarak davacı şirketlerden ...."ye 2040 yılına kadar tahsis edildiğini, irtifak hakkının 1997 yılında, üst hakkının da 2002 yılında tapuya tescil edildiğini, diğer davacı ... ... A.Ş."nin ise bu bölgede turizm işletmeciliği belgesi alarak işletmeci sıfatı ile yer aldığını, davacı şirketlerin bölgede verdiği hizmetlerin bir vekil eli ile görülmesine karar verildiğini ve bunun için de davalı şirket ile anlaştıklarını, taraflar arasında sözleşme yapıldığını, ancak davalı tarafın iyi niyetle ifa yükümlülüğüne uygun davranmadığını, hesap verme borcunu ifa etmediğini, talimatlara aykırı davrandığını, bu itibarla da davacıların son çare olarak vekalet sözleşmesini sona erdirdiğini, davalı şirketi azlettiğini, ancak davalı şirketin azledildiği hususunu tebellüğ etmiş olmasına rağmen davacılar adına hizmet vermeyi sürdürdüğünü ve tesislerden çıkmadığını ileri sürerek; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin vekalet sözleşmesi niteliğinde olduğunun ve bu ilişkinin azil beyanı neticesinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların içinde bulundukları ekonomik güçlükler nedeniyle bungalov alanıyla ilgili hizmetleri içerir hak ve yetkilerini yapılan sözleşmeyle davalıya devrettiklerini, davacı şirketlerdeki pay sahiplerinin değişmesiyle yeni pay sahiplerinin ekonomik gelirden nemalanmak amacıyla ve davalıya yapılan devrin bağlayıcılığından kurtulmak maksadıyla haksız olarak dava açtıklarını, davacıların bungalov alanında hizmet verilen kullanıcılara karşı verdikleri yazılı taahhütte davalı şirketin hizmetlerine devam edeceğini açıkça taahhüt ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ... ... ve Turizm İşletmeleri Yapı San. Tic. A.Ş."nin davasının HMK 114/1 maddesindeki dava şartı olan taraf ehliyetini kaybetmiş olması nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, davacı ...."nin davasının kabulüne, davacı ile davalı .. Turizm Yatırımları San. ve Tic. A.Ş. arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğunun tespiti ile bilahare bu vekalet ilişkisinin ihtarname gereği 13/05/2011 tarihinden itibaren sona ermiş olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/3 Esas 2011/956 Karar sayılı dosyasıyla 29/12/2011 tarihinden itibaren iflasına karar verilen müflis ... ... ve Turizm İşletmeciliği Yapı San. Tic. A.Ş. nin tasfiyesinin İcra İflas Kanunu"nun 218. maddesi uyarınca basit tasfiye olarak yapıldığından tasfiyenin İstanbul Anadolu 3. İcra Müdürlüğü"nce yürütüldüğü, müflis şirket hakkında verilen kararın kesinleştiği...4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/07/2013 tarihli 2013/465 Esas 2013/427 Karar sayılı ilamı ile iflasın İcra İflas Kanunu"nun 254. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verildiği bildirildiğinden, mahkemece davacı ... ... ve Turizm İşletmeleri Yapı San. Tic. A.Ş."nin davasının HMK"nın 114/1 maddesindeki dava şartı olan taraf ehliyetini kaybetmiş olması nedeniyle HMK"nın 115/2 maddesi gereğince usulden reddine hükmedilmiştir. Bu çerçevede davanın müflis şirket tarafından açılmadığı, yargılama sırasında iflas edip iflasın kapatılmasıyla hak ehliyetinin yitirildiği anlaşılmakla, iflas kapatma kararının işbu dava devam ederken yerinde olduğu söylenemez. Bu suretle, mahkemece davacı müflis şirket aleyhine verilen hükmün tebliğinin sağlanması gerektir. Şu halde mahkemece yapılacak iş iflas kapatma kararı veren mahkemeye keyfiyetin bildirilmesi, iflas kapatma kararının geri alınmasının sağlanması, bilahare iflas tasfiye işlemlerini yürüten iflas müdürlüğüne gerekçeli kararın tebliğ edilmesidir. Böylece açıklandığı üzere mahkeme kararının tebliğinin sağlanması, yasal temyiz süresinin beklenmesi, her halükarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesi bakımından iade edilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.