11. Hukuk Dairesi 2016/6937 E. , 2016/9537 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/03/2016 tarih ve 2016/249-2016/235 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı ... vekili ile asıl davada davalı ...vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin %40, davalı yeğeni ..."un %20 hissedarı olduğu dava dışı... İnş. ve Turizm Ltd. Şti"nin temsile yetkili müdürünün 22/03/2011 tarihinden 22/03/2016 tarihine kadar davalı ... olduğunu, davalının şirkete ait taşınmazları ehliyetsiz ve muvazaalı bir şekilde şirket sermayesini azaltıcı ve ortaklardan mal kaçırmaya yönelik olarak diğer davalı şirketlere devir ve temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilinin ortağı olduğu dva dışı... İnş. ve Turizm Ltd. Şti. adına tapuya kayıt ve tesciline, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, asıl davada şimdilik 25.000,00 TL, birleşen davada ise, 50.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile... İnş. ve Turizm Ltd. Şti.’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, asıl ve birleşen davanın şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olup, somut olayın düzenlendiği HMK"nın 14/2 ve TTK"nın 561. m. uyarınca şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olması, şirketin muamele merkezinin mahkemenin yargı çevresi dışında, Fatih-İstanbul yargı çevresi içerisinde olduğunun anlaşılması, anılan düzenlemelerin gayrimenkulün aynından doğan davalarda gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkisini düzenleyen HMK"nın 12. maddesindeki düzenlemeden daha özel bir düzenleme niteliğini taşıması karşısında söz konusu düzenlemeye öncelik verilmek gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, bu nedenle asıl ve birleşen dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde dosyanın yetkili .... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı ... vekili ile asıl davada davalı ...vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Davacı tarafça, şirket müdürü olan davalının şirkete ait taşınmazları ehliyetsiz ve muvazaalı bir şekilde şirket sermayesini azaltıcı ve ortaklardan mal kaçırmaya yönelik olarak diğer davalı şirketlere devir ve temlik ettiği iddiası ile açılan asıl ve birleşen davada, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere asıl ve birleşen dava şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı açılmış ve terditli olarak dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacının ortağı olduğu şirket adına tapuya kayıt ve tescili, bunun mümkün olmaması halinde ise zararın tazmini talep edilmiştir. 6102 sayılı TTK 561. maddesi uyarınca “Sorumlular aleyhinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir.” Anılan yasal düzenlemeye göre sorumluluk davasında şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesin yetki olarak düzenlenmemiştir. Kanunda özel yetki kuralı bulunduğu hallerde genel yetki niteliğindeki 6100 sayılı HMK 14. maddesine gidilemez.
Ancak davada, taşınmazların davalı şirketler adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilinin talep edilmesine göre artık yetkili mahkeme HMK 12 maddesine göre belirlenmelidir. Nitekim dava HMK 12 maddesi hükümleri göz önünde bulundurularak açılmıştır. Bu halde mahkemece taşınmazın aynına ilişkin işbu davada eksik peşin harcın tamamlatılması suretiyle işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.