
Esas No: 2009/6905
Karar No: 2010/499
Karar Tarihi: 28.1.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/6905 Esas 2010/499 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı müvekkiline ait aracın tek taraflı kazada hasarlandığını, davalı şirketin ihbara rağmen hasar bedelinin ödemediğini müvekkilinin hastaneye kaldırıldıktan sonra yapılan alkol ölçümünde 0.23 promil alkollü olduğunun tesbit edildiğini yasal sınırın altında alkol bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000 TL tazminatın ihbar tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kaza anında yasal sınırın üzerinde alkollü olduğunu alkol dışında kazaya sebebiyet verecek somut bir etken bulunmadığını hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine ... verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine ... vermek gerekmiştir.
2-Dava kasko ... poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı ....nun 48. maddesinde alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “ Uyuşturucu ve Keyif
verici maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “ Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır.
O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi atında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK.nun 1281 maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
...’ın yerleşik uygulamalarında sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından mahkemece nöroloji uzmanı hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne ... verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
Somut olayda dava dilekçesinde ve duruşmada dinlenen davacı tanığının beyanında olay tarihinde havanın yağışlı olduğu, davacı aracının önüne aniden bir köpeğin çıktığı davacının bu köpeğe çarpmamak için manevra yapması ve yolun kaygan olması nedeniyle kazanın meydana geldiği belirtilmiştir. Kaza tesbit tutanağında havanın bulutlu olduğu bildirilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda yol, hava, trafik şartları, tanık beyanının irdelenmesinden ziyade davacı sürücünün olay anındaki en az ve ortalama olarak tesbit edilen alkol oranlarına bağlı kalınarak değerlendirmede bulunulmuş aynı bilirkişi kurulundan alınan asıl rapor ile ek rapor arasındaki çelişkide giderilmemiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; olay tarihi ve saati itibariyle ilgili meteoroloji müdürlüğünden hava durumunun sorulması ... Müdürlüğünden seçilecek aralarında nöroloji uzmanı ve uzman trafik bilirkişisi bulunan kuruldan yukarıda anlatılan yasal düzenleme ışığında olayın oluş şekli hava, yol, durumu, tanık beyanı gibi unsurlar bir bütün olarak değerlendirilip rizikonun münhasıran (salt) alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin başka unsurlarında etkisi olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, böyle rizikonun teminat dışında kalıp kalmadığının tesbiti ile sonucuna göre bir ... verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28.1.2010 tarihinde oybirliğiyle ... verildi.