15. Ceza Dairesi 2015/6451 E. , 2018/5256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında;
a) Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat
b) TCK"nın 204/1, 62 ve 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
suçlarından beraat
müdafii
Sanık ..."ın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından; sanık ..."ın ise nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından; sanık ..."ın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm ise sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan ..."ın, katılana olan borcu nedeniyle, kardeşi olan diğer sanık ..."a ait, 30/04/2011 tarih ve 14.500 TL bedelli çeki verdiği, çekin katılan tarafından bir ticari alışverişte kullanılması üzerine son hamil tarafından tahsil maksadıyla bankaya ibraz edildiğinde, çekteki keşideci imzası ile hesap sahibinin imzasının uyumsuz oluşu gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığı, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
1- Nitelikli dolandırıcılık ve sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık ..."in daha önceden katılandan aldığı mal karşılığında verdiği senedi süresinde ödeyemediği, bunun üzerine başlatılan icra takibi neticesinde sanığın önceden doğan borcu karşılığında suça konu çeki verdiği, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/8-69 ...sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ve sanık ..."ın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla; verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık ..."ın, kardeşi ve aynı zamanda iş ortağı olan diğer sanığa ait çeki keşide ederek katılana verdiği, çek bedelini ödeyemedikleri; ancak, sanıkların soruşturmanın başından itibaren çeke konu borcu kabul edip, imzaya da itiraz etmedikleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1992 gün ve 80/98 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine imzanın taklit edilmesinde zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, rızanın açık olabileceği gibi zımni de olabileceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasının atılmasında sahtecilik kastının varlığının kabul olunamayacağı cihetle; sanık ..."in sahtecilik kastıyla hareket etmeyip, üzerine atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşılmakla; sanığın beraatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmesi,
Kabule göre de;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23.02.2010 gün ve 6-230/32 esas ve karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın 51/3. maddesindeki denetim süresinin kazanılmış hakka konu olamayacağı cihetle, 1 yıl 8 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkındaki denetim süresinin alt sınırının mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/07/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.