8. Hukuk Dairesi 2014/8254 E. , 2014/9104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.04.2012 gün ve 667/203 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1000 m2"lik kısmına ilişkin haricen düzenlenen 14.03.1970 tarihli "Gayrimenkul Satış Senedi" başlıklı belgeye dayanarak tapu kaydının iptali ile bu kısmın vekil edeni adına tescilini, olmadığı takdirde harici satış tarihinde ödenen bedelin dava tarihindeki rayiç değerinin davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, harici satış sözleşmesinin M.K."nun 706, B.K. 213, Tapu Kanunu"nun 26 ve Noterlik Kanunu"nun 60. maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, temliken tescil isteğine ilişkin olarak ise ifrazın mümkün olmadığı, binanın yıkımının fahiş zarar doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle davanın reddine karar vermesi yönündeki görüşüne ve bedel iadesi istemi hakkında hüküm kurulmamasına katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz "tarla" niteliğiyle, senetsizden, 08.08.1953 tarihinde, tam mülkiyet üzere, ... oğlu ... adına tespit görmüş, ..."in itirazı üzerine Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi"nde yapılan yargılama sonucu parselin ... adına tesciline karar verilmiş, bu karar dosyada mevcut tapu kaydı tedavülüne göre kesinleşmekle parselin 20.01.1976 tarihinde tapuya tescili sağlanmış, ... 08.01.1996 tarihinde intikal yoluyla ... ve dört arkadaşı adına tescil edilmiş, bu kişilerin tapu memuru huzurunda 26.03.1996 tarihinde ..."a satışıyla ... adına tescil edilmiştir. Tapu kaydının halen ... adına olduğu görülmektedir. Bu durumda, Mahkeme gerekçesinin aksine haricen satış tarihinde davaya konu parsel tapuya kayıtlı değildir. Taşınmazın harici satışa konu edildiği iddia edilen tarih kadastro tespiti sonrasıdır, mülkiyet ihtilaflıdır. Haricen satışın yapıldığı tarih itibariyle tapulama öncesi ve sonrası tapu kaydı olmadığı için temliken tescil davasına da konu olamaz.
Hal böyle olunca, davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddi bu gerekçelerle sonuç itibariyle doğrudur. Bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının mahkemece reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddiyle yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil ve temliken tescile ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
Ancak, davacı vekilinin terditli isteği olan "bedele" yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmazın haricen satışı geçersiz ise de, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bedelin tahsili istenebilir. Sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmede yer alan bedelin TEFE – TÜFE endekslerindeki artışlar ile, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar gözetilerek denkleştirici adalet kuralları uyarınca, dava tarihine kadar uyarlaması yapılarak dava tarihinde harici satış senedindeki miktarın ulaştığı değerin belirlenmesi için dosyanın bir bankacı, bir mülk sahibi ve bir mali müşavirden oluşacak üçlü bir heyete tevdii edilerek denkleştirici adalet kuralları da gözönünde bulundurularak harici satış senedindeki bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, buna ilişkin gerekçeli, Yargıtay ve tarafların denetimine açık rapor alınması, toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bedel iadesi isteğine ilişkin olarak hüküm kurulmaması bozma nedenidir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün sadece bedel iadesi isteği yönünden 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.