8. Hukuk Dairesi 2016/4828 E. , 2019/599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulün karar verilmiş olup hükmün asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Asıl dosyada davacı alacaklı vekili, 17.04.2013 tarihinde yapılan ihtiyati haczin İİK"nin 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına dair memur işleminin iptali ile haczin 97. maddeye göre yapılmış sayılmasına karar verilmesi için 2013/232 E. sayılı dosyada dava açtıklarını, şikayet başvurusunun kabulü halinde bu davanın konusu kalmayacağını, istihkak iddia eden üçüncü kişi ile borçlu şirketin ortaklarının aynı olduğunu, organik bağ bulunduğunu ileri sürerek, haczedilen malların borçluya ait olduğunun tespitine ve istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı üçüncü kişi vekili, alacaklının şikayet başvurusuna ilişkin 2013/232 E. sayılı dosyada, istihkak iddia eden kişinin şirket yetkilisi olmadığından bahisle şikayetin kabul edildiğini, kararın tebliği üzerine süresi içinde kendileri tarafından dava açıldığını, borçlu şirket ile aralarında devir bulunmadığını, sicil adreslerinin farklı olduğunu, ...ı"nın müvekkili şirketin sadece çalışanı olduğunu, alacaklı tarafından açılan davanın reddine, kendileri tarafından açılan 2013/445 E. sayılı davanın kabulüne, %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl dosyada davacı alacaklının şikayet başvurusu sonucu ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/232 Esas sayılı dosyasında şikayetin kabulü ile haczin İİK 97. madde uyarınca yapılmış sayılmasına dair kararı, alacaklı tarafından açılan davayı konusuz bırakmayıp ispat külfetinin yer değiştirmesine sebep olacağından, asıl davanın reddine, birleşen dosya yönünden mahcuzlara dair sunulan faturaların üçüncü kişiye ait defterlerde kayıtlı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, alacaklının kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm asıl dosyada davacı- birleşen dosyada davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava alacaklının İİK 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi, birleşen dava üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Asıl dava yönünden, davacı alacaklıya dava açma yükümlülüğü 17.04.2013 tarihli ihtiyati haczin İİK 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılması nedeniyle yüklendiğinden ve dayanak işlemin ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/232 Esas 2013/295 karar sayılı ilamı ile ortadan kalktığı anlaşılmakla, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
2. Birleşen dosya yönünden ise; ihtiyati haciz sırasında üçüncü kişi adına çalışan ...ı"nın istihkak iddia etmeye yetkili olmadığı sabittir.Davacı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz.
Bu nedenle birleşen dosya yönünden üçüncü kişi veya yetkilisi tarafından süresinde yapılan istihkak iddiası bulunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. Ve 2. bentlerde açıklanan nedenlerle davacı - karşı davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.