Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6999
Karar No: 2016/9748
Karar Tarihi: 20.12.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6999 Esas 2016/9748 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/6999 E.  ,  2016/9748 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2014/522-2014/448 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının 22/04/2005 tarihli olağan genel kurul toplantısına kadar müvekkili şirketin yönetim kurulu başkanlığını tam yetki ve tek imza ile şirketi ilzam edecek şekilde yürüttüğünü, şirketin büyük hissedarı ve şirketi tek imza ile ilzam edecek tek yetkili olması sebebiyle davalının şirket kaynaklarından muhtelif tarihlerde nakit kullandığını, nakitlerin toplamının 2004 yılı sonu itibariyle 87.837.78 TL’ye ulaştığını, bu tutarın 2004 yılı bilançosunda ortaklardan alacaklar kısmında görüldüğünü, davalının şirkete borcunu ödememesi nedeniyle borcun bir sonraki yıla devrettiğini ve kanun gereği işletilen adat faizi ile birlikte 141.848.40 TL"ye ulaştığını, davalıya 13/02/2008 tarihinde noter ihtarnamesi gönderilmesine rağmen hiçbir ödeme yapılmadığını ileri sürerek. 141.848.40 TL’nin ihtarname tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar geçecek süre için 3095 s. Yasa"nın 2/2 m. uyarınca TCMB"nin ticari temerrüt olarak kısa vadeli avanslar için uygulanan faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin davacıya hiçbir nam ve ad altında borcu bulunmadığı gibi, belirtilen anlamda borcunun da doğmadığını, davacıya 08.04.2008 tarihli noter ihtarı ile borcun bulunmadığının bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, davacı şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı, davacının 2005 yılına kadar davalıdan 87.837.78 TL alacaklı olduğu yani, davalının davacı şirketin şahsi hesabından bu kadar borç para aldığı ve alacağın şirketin muavin kayıtlarında yer aldığı, muavin kayıtları ile ticari defterlerin birbirini teyit elliği, davalının bu tarihte davacı şirketin yetkilisi olduğu, TTK"nın 325. ve 336/3. m. göre defter tutmakla sorumlu olan kişinin aleyhine kayıt oluşturacak defterlerin kapanış tasdiklerinin bulunmaması, bu kişinin aleyhine olan defter kaydından sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, dolayısıyla davacı şirketin davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda faiz hesaplaması yapılmış ise de. ihtarnamenin 01/04/2008 tarihinde davalıya tebliğ edilerek 3 gün süre verildiği, böylece davalının 05/04/2008 tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile. 87.837.78 TL"nin temerrüt tarihi olan 05/04/2008 tarihinden itibaren 3095 s. Yasa"nın 2/2 m. gereği değişken oranda işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava; davalının, davacı şirketin yönetim kurulu başkanlığı döneminde şirketten kullandığı nakit kredinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı şirketin dosya içerisinde bulunan sicil kaydı uyarınca karar tarihinden önce 09/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinin anlaşılması karşısında, davacı şirketin ihyası yoluna gidilmeksizin yargılamaya devamla sicilden kaydı silinen ve tüzel kişiliği sona eren şirket hakkında hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi