Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/235
Karar No: 2014/3039
Karar Tarihi: 17.02.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/235 Esas 2014/3039 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı, davacılardan satın aldığı aracın bedelini tam olarak ödemedikleri iddiasıyla icra takibi başlatmıştır. Ancak davacılar, senede ödedikleri tutarın üzerine ilave olarak yapılan 7.500 TL'lik ödemeyi de dikkate alarak davalıya borçlu olmadıklarını iddia etmişlerdir. Mahkeme, yapılan ödemeler sonucu davacıların davalıya sadece 1.500 TL borçlu kaldığına ve takibe konu 4.000 TL borç için davalıya tazminat ödenmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak maalesef, ek kararla hüküm tavzihen düzeltilerek tazminatın davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir. Bu durum, HUMK 298/2 maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Kanun maddesi, tavzihin ancak hüküm fıkrasında çelişki ihtiva etmesi, hüküm fıkrasının müphem olması, hüküm fıkrasının gerçek bir anlam ihtiva etmemesi halinde yapılabileceğini öngörmektedir. Tavzih yoluyla hüküm fıkrasına yeni bir ekleme yapılması ve bu suretle hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, asıl kararın ve ek kararın BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK 298/2
- HUMK 455
19. Hukuk Dairesi         2014/235 E.  ,  2014/3039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 02/10/2013
    NUMARASI : 2012/85-2013/408

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davacıdan satın aldıkları aracın bedelinin bir kısmını peşin verdiklerini, bakiye kısım için 9.000,00 TL bedelli bir senet düzenlendiğini, daha sonra senede karşılık 7.500,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemeye rağmen davalının bu senede dayalı olarak 4.000,00 TL asıl alacak ve masrafları üzerinden icra takibi başlattığını, oysa müvekkillerinin davalıya 1.500,00 TL borçlu olduklarını, bu miktarın faizinin de kabul edildiğini belirterek takibe konu 4.000,00 TL borcun 2.500,00 TL"lik kısmı nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibinin 1.500,00 TL ve ferileri yönünden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların ödeme emrinde yazılı miktar kadar borçlu olduklarını, zira davacıların ödemekle yükümlü oldukları borcun toplam 12.000,00 TL olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davalı taraf davacıların toplam borcunun 12.000,00 TL olduğunu, yapılan ödemeler sonucu 4.000,00 TL borçlarının kaldığını savunmuş ise de takibe konu bono bedelinin 9.000,00 TL olduğu ve davalı tarafın bu miktardan fazla alacaklı olduğuna dair yazılı bir delil sunmadığı, dolayısıyla davacı tarafça yapılan 7.500,00 TL ödeme mahsup edildiğinden davacıların 1.500,00 TL borçlarının kaldığı, bu tutarın işlemiş faizinin de 658,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların 2.500,00 TL asıl alacak ve 1.096,68 TL işlemiş faiz yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, asıl alacak üzerinden %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yargılamaya son verilen kısa kararda davacı lehine tazminata hükmedilmediği halde 02.10.2013 tarihli gerekçeli kararda hüküm fıkrasında tavzih yolu ile düzeltme yapılarak 12.11.2013 tarihli ek karar ile tazminata hükmedilerek, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmış olup bu durum HMK298/2 (HUMK 388) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    Davalı vekilinin ek karara yönelik temyizine gelince;
    2-Mahkemece 02/10/2013 tarihli karar ile davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davacı vekilinin 11/11/2013 tarihli dilekçesinde ""gerekçeli kararda tazminat verilmediği ve bu durumun tavzihen düzeltilmesi"" şeklinde belirttiği talebi dikkate alınarak 12/11/2013 tarihli ek karar ile hüküm tavzihen düzeltilmiş ve ""davanın kabulüne, %40 tazminatın davalıdan tahsiline"" şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
    HUMK"un 455.maddesinde tavzihin ancak hüküm fıkrası içinde çelişki ihtiva etmesi, hüküm fıkrasının müphem olması, hüküm fıkrasının gerçek bir anlam ihtiva etmemesi halinde yapılabileceği öngörülmüştür. Tavzih yoluyla hüküm fıkrasına yeni bir ekleme yapılması ve bu suretle hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözetilmeden gerekçeli kararda hüküm altına alınmayan tazminat için ek karar ile bu tazminatın karar tavzihi yoluyla ilavesi doğru görülmemiştir.
    Açıklanan bu nedenlerle yerel mahkemenin 12/11/2013 tarihli hükmün düzeltilmesine dair ek kararının da bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ. Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ek kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl karar yönünden davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi