Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4186
Karar No: 2013/6159
Karar Tarihi: 03.04.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/4186 Esas 2013/6159 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/4186 E.  ,  2013/6159 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı... Şubesi vekili Avukat ... vd. tarafından, davalı ... aleyhine 16/06/2003 gününde verilen dilekçe ile kurum zararının tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:
    Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı kamu bankası asıl ve birleşen dosyada, servis görevlisi olarak çalışan davalının bazı müşterilere ait döviz tevdiat hesaplarını kullanmak suretiyle uhdesinde bulunan kasadan bir kısım dövizi zimmetine geçirdiğini belirterek, uğranılan zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının görevli olduğu dönemde kambiyo işlemlerini tek başına yürüttüğü, denetim boşluğundan yararlanarak bilerek ve tasarlayarak zimmetine para geçirdiği, zimmetine geçirdiği paralardan dolayı ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2004/286 esas, 2005/278 sayılı kararı ile suçlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiği belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2004/286 esas, 2005/278 karar sayılı dosyasında; davalı ..."ın basit zimmet suçundan cezalandırılarak, bankanın uğramış olduğu 30.173,00 TL zararın sanıktan tahsili ile müdahil bankaya verilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ceza davasında bankanın zararının tazminine karar verilmiş olması gözetilerek hükümde tahsilde tekerrür olmamak şartıyla ifadesinin kullanılmamış olması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HUMK’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinin son kısmında "....davalıdan alınarak davacıya verilmesine" söz dizisinden önce gelmek üzere "tahsilde tekerrür olmamak üzere" söz dizisinin eklenmesine, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentteki nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu şeklinin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/04/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Davacı, ....Müdürlüğü banka çalışanı olan davalı ..."ın 1999-2002 yılları arasında zimmetine para geçirmesi nedeniyle davalı hakkında müfettiş.... 14/08/2002 tarihli raporuna göre davalı hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 22/3.maddesi gereğince işlem yapılmak üzere ... C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu ve ceza yargılamasında davaya müdahil olup taraf sıfatını kazandığı gibi, ayrıca davalı ... hakkında 26/10/1998-25/04/2002 tarihleri arasında zimmetine para geçirmek suretiyle bankayı zarara uğratmaktan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/362 Esas sayılı önümüzdeki tazminat davasını 16/06/2003 tarihinde açmıştır.
    Suç duyurusu ile ilgili ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2004/286 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda davalı (sanık) ... hakkında zimmet suçu sabit görülerek 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 22/3. maddesine göre davalının (sanığın) cezalandırılmasına ve 4389 sayılı Yasa"nın 22/3. maddesine göre davacının zimmetten kaynaklanan zararı olan 30.173 YTL"nin davalı (sanık) dan alınarak davacı müdahil bankaya verilmesine 08/11/2005 tarihinde karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
    4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 22/3. maddesinde banka çalışanının zimmetine para geçirmesi halinde hapis cezası ve ağır para cezası ile cezalandırılır düzenlemesi yanında, ayrıca, meydana gelen zararın ödenmemiş olması halinde mahkemece re"sen ödettirilmesine hükmolunur denmektedir. Bu düzenlemeye göre ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi Yasa"nın amir hükmü gereğince ceza tayini yanında davacının zimmetten kaynaklanan zararını da hesap ettirip hüküm altına almıştır. Davacı ... Genel Müdürlüğü ceza davasına müdahil olmak suretiyle taraf sıfatını kazandığı halde tazminatı da içeren ceza kararını temyiz etmediğinden Ağır Ceza Mahkemesi kararı tazminat yönünden de kesinleşmiştir.
    818 sayılı eski Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi ile 6098 sayılı yeni Borçlar Kanunu"nun 74. maddesindeki "kusurun takdiri ve zararın miktarının tayinine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlamaz" düzenlemesi davamızda uygulanmaz. Zira,...Bankası Genel Müdürlüğü ceza davasında taraf sıfatını aldığı gibi, ceza mahkemesi heyeti 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 22/3 amir hükmü gereğince re"sen davacının zararını tespit edip hüküm altına almıştır. Ve taraf sıfatı bulunan...Bankası Genel Müdürlüğü"de bu tazminat miktarını temyiz etmeyerek kendisi yönünden de kesinleşmesini sağlamıştır.
    Aksi halde, yani Ağır Ceza Mahkemesi"nin tazminata ilişkin kararının hukuk hakimini bağlamayacağını kabul edersek o takdirde 4389 sayılı Yasa"nın 22/3. maddesi nerede uygulanacak ....Bu maddeyi uygulayan Ağır Ceza Mahkemesi heyeti abesle iştigal mi etmiş olacak ? Yani, tazminata ilişkin kararı boşa mı vermiş olacak .... Düşünceme göre, BK"nun eski 53 yeni 74. maddelerindeki düzenleme taraflardan birinin ceza davasında taraf sıfatını almadığı veya zarar hesabı yaptırılmakla beraber zarar konusunda hüküm kurulmadığı vs. hallerde uygulanabilir.
    Ağır ceza yargılamasının yapılmasına ilişkin suç duyurusunun dayanağı olan müfettiş raporunun içeriği,...Bankası Genel Müdürlüğünün ağır ceza yargılaması sırasında davaya müdahil olmak suretiyle taraf sıfatını almış olması da gözönüne alındığında davaya konu tazminat talebi yönünden Ağır Ceza Mahkemesi hükmü ile önümüzdeki ... Asliye Hukuk Mahkemesi hükmü, taraf, sebep, zarar dönemi ve zarar kalemleri itibariyle konusu ve talep sonuçları olarak aynıdır. Dolayısıyle taraflar arasında eski HUMK"nın 237 yeni HMK"nın 303. maddeleri gereğince asıl tazminat alacağı yönünden Ağır Ceza Mahkemesi kararı kesin hüküm oluşturmaktadır. Asıl tazminat alacağı yönünden tekrar hüküm kurulması doğru değildir. Asıl tazminat alacağı yönünden (davanın açılış tarihi ceza kararından sonra olduğundan) davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
    Ancak, Ağır Ceza Mahkemesi kararında faize hükmedilmediğinden faiz yönünden kesin hüküm oluşmadığından sadece faiz yönünden karar verilmesi gerekirken asıl tazminata da karar verilmesi doğru değildir. Karar bu yönden doğru değildir. Sayın çoğunluğun kararı düzelterek onama düşüncelerine katılmıyorum. 03/04/2013






    KARŞI OY YAZISI


    Dava, davacı bankada servis görevlisi olarak çalışan davalının 26.10.1998-25.04.2002 tarihleri arasında bazı müşterilere ait döviz tevdiat hesaplarındaki 14.350 DEM ile 45.125 USD tutarındaki dövizleri uhdesindeki kasadan almak suretiyle zimmetine geçirmesi nedeniyle, usulsüz işlemlerin yapıldığı 26.10.1998 tarihinden itibaren borca esas döviz cinsine bankaca verilen en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikle tahsili istemine ilişkindir

    İlk derece mahkemesince, oluşan banka zararının ana para ve faizleriyle birlikte dava tarihi itibariyle 92.615,22 TL olduğu ancak, dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak 47.414.47 TL"nin işlem tarihi olan 26.10.1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Davalının temyizi üzerine Dairemizin değerli çoğunluğunca, yargılandığı ağır ceza mahkemesinde davalının basit zimmet suçundan cezalandırıldığı, ayrıca bankanın uğramış olduğu 30.173,00 TL zararın da ödettirilmesine hükmedildiği, sanık (davalı) ile katılan (davacı) tarafından temyiz edilmeksizin kesinleştiğini belirtilerek karar, hüküm fıkrasının 1. bendinin son kısmına "tahsilde tekerrür olmamak üzere" söz dizisi eklenmek suretiyle düzeltilmiş şekliyle onanmıştır.
    Ceza mahkemesi, zarar görenin tazminat istemini hüküm altına aldığına göre hukuk mahkemesinde aynı konuda yeniden dava açılamayacağından, ceza mahkemesi kararı kesin hüküm niteliği kazanmıştır.
    Öte yandan, suçtan zarar gören ceza mahkemesinde tazminat isterken fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğu takdirde ancak bu bölüm için hukuk mahkemesinde dava açabilir. Bu itibarla öncelikle açıklanan gerekçelerle davanın reddi gerektiği kanaatindeyim.
    Ayrıca; kabule göre de karar isabetli ve yerinde olmamıştır. Çünkü; ceza mahkemesinde sanığın zimmetine geçirdiği 10.450 DEM ile 33.975 USD dövizin efektif satış karşılığı olan 30.173,00 TL"nin ödettirilmesine hükmedilmiştir. Hukuk mahkemesinin kararına dayanak yaptığı bilirkişi raporunda ise, 3.900 DEM artış gelerek 14.350 DEM ile 33,975 USD döviz, karşılığı ana para 29.032,22 TL dava tarihine kadar faizin de 63.582 TL olmak üzere oluşan toplam zarar 92.615,22 TL olarak belirlenmiştir. Oysa ki kararda taleple bağlı kalındığı vurgulanarak 47.414.47 TL alacağın işlem tarihi olan 26.10.1998 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Tüm bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüş ve kanaati ile sayın çoğunluğun ilk derece mahkemesi hükmünün düzeltilmiş biçimiyle onanmasına katılmıyorum. 03/04/2013








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi