
Esas No: 2007/1688
Karar No: 2008/19
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/1688 Esas 2008/19 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2006
NUMARASI : 2005/846-2006/854
Davacı, yurtdışı hizmet borçlanmasının geçerli olduğunun tespitine, yaşlılık aylığı almaya hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle davacının 3.2.2005 tarihi itibariyle 3201 sayılı Yasa uyarınca yurtdışında geçen hizmet sürelerini günlüğü 2 Dolar üzerinden borçlanma talebini, yeni borçlanma miktarının yürürlüğe girdiği 10.5.2005 tarihine kadar kabul etmemekle davalı Kurumun kusurlu olmasına göre, davalı kurum vekilinin borçlanma miktarına yönelik temyiz itirazlarının reddine.
2-Davalı Kurumun yaşlılık aylığına yönelik temyiz itirazlarına gelince,
3201 sayılı Yasa"nın 6/A maddesinde, bu Kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için yurda henüz dönülmüş olması ile birlikte tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması ve döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunması koşul olup, bu şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananlarının aylıklarının yazılı istek tarihlerini takip eden aybaşından başlatılması üzere ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu hükümlerine göre başlanacağı belirtilmiştir.
Dosyada davacının borçlanmayı yerine getirdiğine ve aylık talebinin de bulunduğuna ilişkin bir belge bulunmadığı gibi böyle bir iddiada bulunmamaktadır. Bu durumda 3201 sayılı Yasa"nın 6/A maddesindeki koşullar yerine getirilmeksizin mahkemece yaşlılık aylığı yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kaldı ki borçlanma üzerindeki uyuşmazlık giderildikten sonra borçlanmanın yerine getirilmesi ile birlikte aylık koşulları oluştuğu takdirde Kurumca tahsisin yapılacağı da ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.