
Esas No: 2007/4239
Karar No: 2008/983
Karar Tarihi: 28.01.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4239 Esas 2008/983 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2006
NUMARASI : 2000/1072-2006/554
Davacılar, davalılardan işverenlere ait işyerlerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık, davacıların davalı işverenlere ait işyerlerinde dilekçede tarihlerini bildirdiği dönemlerde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tesbitine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesidir.
Ne varki birden fazla davacının ayni dava dilekçesi ile dava açılabilmesi için davacılar arasında zorunlu veya ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının bulunması gerekir.
Zorunlu dava arkadaşlığı maddi hukukun (M.K., B.K.,T.T.K) bir hakkın birden fazla kişi tarafından dava edilmesini veya birden fazla kişiye karşı dava açılmasının öngördüğü durumdur. Somut olayda maddi yönden zorunlu dava arkadaşlığı (örneğin M.K."nun md.701 iştirak halinde mülkiyet, B.K. 520 adi ortaklık) bulunmadığı gibi şekli yönden dava arkadaşlığı da (M.K.Md.286 M.K.Md. 713/3, İ.İ.K md.282) söz konusu değildir.
Öte yandan zorunlu dava arkadaşlığı dışında kalan ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller H.U.M.K."nun 43. maddesinde ) Dava konusu hak veya borcun ortak olması (B.K. Md.142. müteselsil borçluluk) b) Borçluların ortak bir işlem (örneğin sözleşme) ile birden çok kişi yararına borç yüklenilmiş olması c)Davanın ayni nedenden doğması (örneğin B.K.50 birden fazla kişinin haksız fiil sorumluluğu) olarak sayılmıştır. Somut olayda davacılar arasında anılan maddede öngörülen nitelikte ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.
Bu durumda davacılar arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından H.U.M.K."nun 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken birlikte görülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 28.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.