17. Hukuk Dairesi 2014/17212 E. , 2017/999 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı aracın 21.10.2011 tarihinde davacının kullandığı motosiklete çarpması sonucu davacının kalıcı olarak beden gücü kaybına uğradığını, kazanın oluşumunda davacının kusuru bulunmadığını, kazadan dolayı davacının uğradığı zararın tamamen karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Yargılama sırasında davaya konu edilen hakkı .... 4. Noterliğinde düzenlenen 20.06.2013 tarih 11681 yevmiye sayılı temlikname ile temlik alan ... davacı yerine geçmiştir.
Davacı vekili; 13.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 89.436,41 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili; davacının gerçek zararının tazmin edilebileceği ve adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 89.436,41 TL"nin 05/06/2013 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına göre, mahkemece hükme esas alınan 09.05.2014 tarihli hesap bilirkişisi raporu davalıya tebliğ edilmiş olduğu fakat rapora karşı itiraz süresi dolmadan davanın esası hakkında karar verilmiş olduğu görülmektedir.
T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmü düzenlenmiştir. Yine 6100 Sayılı HMK"nın 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür. Bu husus da usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir.6100 Sayılı HMK"nın 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü amirdir.
Somut olayda, davalıya mahkemenin hükme esas aldığı tazminat hesabı bilirkişi raporu 23.05.2014 tarihinde davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak rapora karşı varsa itirazları alınmaksızın, iki haftalık itiraz süresi dolmadan 02.06.2014 tarihli celsede davanın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporlarının davalıya usule uygun şekilde tebliğ edilmesi sonrasında itiraz süreleri beklenerek davalıların itiraz hakkını kullanması sağlanmak suretiyle savunma ve delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalıların itiraz ve savunma hakkı kısıtlanarak yargılamaya devam edilmek suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre bu aşamada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.