Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13317
Karar No: 2017/1005
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13317 Esas 2017/1005 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13317 E.  ,  2017/1005 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye


    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacıya ait taşınmazın davalı tarafından sigortalandığını, 24.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle binanın ağır hasarlı hale geldiğini, yenileme ve onarım maliyetinin resmi makamlarca 448.197,66 TL. olarak tespit edildiğini, taşınmazın kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle davacının depremden beri kira kaybı zararına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL. maddi tazminat ve 1.000,00 TL. kira kazanç kaybı olmak üzere toplam 10.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacıya ait taşınmazın Yangın Sigorta Poliçesi ile YSGŞ hükümlerine göre, deprem klozunu da kapsar biçimde sigortalandığını, poliçe gereği depremin doğrudan neden olduğu zararlardan poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduklarını, binanın güçlendirilmesine ilişkin masrafların poliçe teminatı kapsamında olmadığını, binanın depremden önceki haline getirilmesi için yapılacak masrafların teminat kapsamında olduğunu, eksperin hasarı 61.619,34 TL. olarak saptadığını ve bunu aşan taleplerin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının talebiyle bağlı kalınarak davanın kabulü ile 10.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, deprem rizikosu için de teminat veren
    Yangın Sigorta Poliçesi gereği, davacının taşınmazında deprem sonucu oluşan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, davaya konu deprem olayından doğan hasarların onarımı ile binanın yenilenmesine ilişkin masraf bedellerinin; ayrıca hasarlı binanın kullanılamaması nedeniyle kira kaybı yaşandığı için oluşan zararın tahsilini talep etmiş; davalı sigortacı, depremin doğrudan yarattığı hasar onarım bedellerinden sorumlu oldukları, binanın güçlendirilmesi için gerekli olan masraflardan sorumlu olmadıkları savunmasında bulunmuş; mahkeme ise, taraflar arasındaki poliçenin zorunlu deprem sigortası mahiyetinde olmaması nedeniyle, binanın güçlendirilmesi masraflarının teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle ve benimsediği 19.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen miktarı esas alarak kabul kararı vermiştir. Ne var ki, mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya elverişli bir rapor değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
    Davacı tarafa ait olup davalı tarafından sigortalanan binanın, zemin artı dört kattan oluştuğu, hem eksper raporuyla hem de mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuyla sabittir. Deprem olayından sonra yapılan çalışma ile düzenlenen eksper raporuna göre, binanın sadece zemin ve birinci katı tamamen yapılmış vaziyette olup diğer üç katın inşası tamamlanmamış, binanın taşıyıcı kolonlarından birinde çatlak oluşmuş, ayrıca sıva- boya- kartonpiyerler hasar görmüş olup belirlenen bu hasarların onarım bedeli 61.619,00 TL"dir.
    Mahkemenin hükme esas aldığı inşaat mühendisi bilirkişinin raporu incelendiğinde ise, sadece birinci katta meydana gelen yüzeysel hasarların onarımı için gerekli boya- alçı masrafları konusunda hesaplama yapıldığı, hesaplama yapılırken hangi hasar için ne kadar bedel belirlendiği konularında detaya yer verilmediği, tamamı sigortalı olan binanın diğer katlarında oluşan hasarlar için herhangi bir tespit yapılmadığı, hasar bedelinin belirlenmesi konusunda taraflar arasındaki poliçede yer alan müşterek sigortaya ve
    eksik/aşkın sigortaya ilişkin hükümlerin değerlendirilmediği görülmektedir ki tüm bu nedenlerle rapor son derece yetersizdir.
    Bu durumda mahkemece, davacıya ait olup davaya konu deprem olayında hasar gören bina ile ilgili olarak, konusunda uzman inşaat mühendisleri ile sigorta hukukçusundan oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti refakatiyle mahallinde keşif yapılması, davacıya ait binanın tamamının sigortalı olduğu gözetilerek binanın tamamında meydana gelen ve deprem olayı ile illiyet bağı bulunan hasarların neler olduğu, bu hasarların onarımı için yapılması gereken işlemler ile her bir işlemin miktarının ne olduğu, taraflar arasındaki poliçe hükümleri gereği eksik ya da aşkın sigorta durumu ile müşterek sigortaya ilişkin hükümler de dikkate alınarak, davacının davalı sigortacıdan poliçe gereği tazminini talep edebileceği zarar miktarının belirlenmesi konularında gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre ise, davacı tarafın dava değeri olarak bildirdiği 10.000,00 TL"nin içinde 1.000,00 TL"lik kısmın, hasar nedeniyle binanın kiralanamayışından doğan kazanç kaybına ilişkin olduğu, bina hasar bedeline ilişkin davacı talebinin 9.000,00 TL. olduğu hususu gözden kaçırılarak, dava edilen 10.000,00 TL"nin tamamı hasar bedeline ilişkinmiş gibi, davacı talebini aşar biçimde hüküm tesisi de doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA;
    peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ile davacıya geri verilmesine 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi