
Esas No: 2017/4892
Karar No: 2017/7624
Karar Tarihi: 06.11.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/4892 Esas 2017/7624 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... İnş. Taah. Nak. Har. Tur. Tic. Ltd. Şti. adına ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu olarak davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
15.09.2008 tarihinde davalı şirkete ait inşaatta işçi olarak çalışan kazalının inşaatın çatı katında bulunduğu sırada, binanın asansör boşluğundan zemine düşmesi sonucu gerçekleşen iş kazasında vefat ettiği; sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirin tahsilinin istendiği davada, mahkemece, davalı ..."un %70, kazazede işçinin %30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamında mahkemece, davalılar ... İnş. Taah. Nak. Har. Tur. Tic. Ltd. Şti. ile ... arasındaki ilişkinin niteliği, araştırılıp, irdelenmemiştir.
Mahkemece, öncelikle davalılar ... İnş. Taah. Nak. Har. Tur. Tic. Ltd. Şti. ile ... arasındaki hukuki ilişki yani davalı ..."un işveren vekili, şirket ortağı, yetkili müdür olup olmadığı hususları irdelenip, belirlenmeli ve bu bağlamda şirket kusurunu da irdeleyecek şekilde, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden açıklanan bu hususlar çerçevesinde yeniden uygun bir kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları dikkate almaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ile davalı ... İnş. Taah. Nak. Har. Tur. Tic. Ltd. Şti. adına ... bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... İnş. Taah. Nak. Har. Tur. Tic. Ltd. Şti."ye iadesine, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.