
Esas No: 2014/24392
Karar No: 2017/1014
Karar Tarihi: 06.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24392 Esas 2017/1014 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı ..."nün idaresinde tek taraflı kaza yapan traktörde yolcu olarak bulunan davacının, kaza nedeniyle yaralanıp sakat kaldığını, kaza yapan aracın ZMSS poliçesi olmadığından davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. kalıcı işgöremezlik tazminatının, temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu olayın, karayolu ya da karayolu sayılan yerde meydana gelmemiş olması nedeniyle trafik kazası sayılamayacağını ve davalının zarardan sorumlu tutulamayacağını, kazanın özel mülk olan tarlada gerçekleştiğini, davacının zararı ispat etmesi gerektiğini, kaza yapan ZMSS"siz traktörün maliki ve sürücüsü olan ... ve ..."ye davanın ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının ehliyeti olmadığı halde traktörü kullanması sırasında meydana gelen kazada yaralandığı, bu hususun davanın ihbar edildiği ... tarafından beyan edildiği, bu beyanın samimi bulunduğu, ehliyetsiz araç kullanırken kaza yapıp zarar gören davacının bundan dolayı tazminat talep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarara uğrayan davacının, zarara neden olan aracın trafik sigortası bulunmaması nedeniyle davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, ihbar olunan ..."nün idaresindeki.... plakalı traktörde yolcu olarak bulunduğu esnada meydana gelen olay nedeniyle, dava konusu zarara uğradığı, aracın trafik sigortası olmadığından davalının zarardan sorumlu olduğu iddiasıyla dava açmış; mahkeme ise, davayı ihbar ettiği ..."nün 25.03.2014 tarihli duruşmadaki beyanını samimi bulduğu gerekçesiyle, olay anında davacının traktörün sürücüsü olduğu sonucuna vararak davanın reddine karar vermiştir.
Davaya konu olay hakkında yürütülen İslahiye C. Başsavcılığı"nın 2009/1621 soruşturma sayılı dosyasında, kaza anında sürücü olduğu iddia olunan ..."nün idaresindeki traktörün kaza yaptığı ve davacının yaralandığı, gerek davacı ve... tarafından, gerekse tanık olarak bilgisine başvurulan kişiler tarafından beyan edilmiştir. Bu durum karşısında, davanın ihbar edildiği ..."nün mahkeme tarafından samimi bulunup hükme esas kabul edilen beyanı, ceza soruşturmasındaki beyanı ile çelişki arzetmektedir. Kaldı ki, kazanın oluşu hakkında davacının tanık deliline dayandığı ve tanık listesini mahkemeye sunduğu, mahkeme tarafından davacının tanıkları dinlenmeden karar verildiği görülmektedir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, davaya konu edilen olayın gerçekleştiği yerin, Karayolları Trafik Kanunu kapsamında karayolu ya da karayolu sayılan yerlerden sayılıp sayılamayacağı, karayoluna bağlantısı olan yer olup olmadığı ve olayın trafik kazası kapsamında kalıp kalmadığının tespiti bakımından, konusunda uzman bilirkişi refakatiyle olay yerinde keşif yapılması, davanın ihbar edildiği ve olay anında traktör sürücüsü olduğu iddia olunan ..."nün, ceza dosyasında alınan tüm beyanlar ile (kendi beyanıyla da) çelişen beyanındaki çelişkinin giderilmesi, olayın oluşuna ilişkin olarak bilgisi bulunan davacı tanıklarının keşif mahallinde dinlenilmesi suretiyle, davacının zararından davalının sorumlu olup olmadığının belirlenmesi; davalının sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.