Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23537
Karar No: 2017/1047
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23537 Esas 2017/1047 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23537 E.  ,  2017/1047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalılardan ... aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/111 Esas sayılı dosyasında alacak davası açtıklarını, bu dosya üzerinden davalının ekmiş olduğu çeltik ürününün üçüncü kişilere satışının önlenmesi ve ürünün yediemine teslim edilerek satışı ve elde edilecek meblağın kurum hesabına depo edilmesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu karara dayanılarak davalı ... aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/1073 esas sayılı dosyası üzerinden takip yürütüldüğü, takip sonucunda davalının çeltik ürününün haczedilerek satışına karar verildiği ve satış bedelinin kurum hesabına depo edildiği, sonrasında aynı davalı hakkında bu kez diğer davalı ... tarafından... İcra Müdürlüğü"nün 2009/22086 esas sayılı takip dosyası üzerinden takip yürütüldüğü, davalı ... ve ...."in babası davalı ..."ın borcu kabul ettiklerini beyan ederek takibin kesinleşmesini çabuklaştırdıklarını, takibin kesinleşmesini müteakip davalı ..."ın ihtiyati tedbire konu çeltik ürünleri üzerine haciz konulduğunu, İcra Ceza Mahkemesinde açılan davada davalılar ... ve ..."in diğer davalı ..."a borçlu olduklarını ısrarlı bir şekilde beyan ettiklerini, davalı ..."in Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandığı suçun kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçunu oluşturma ihtimaline binaen dava dosyasının ... Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğini, davalı ... aleyhine açtıkları alacak
    davasındaki ihtiyati tedbir kararının on gün süre ile devam edeceği ve muvazaa nedeniyle davalılar aleyhine dava açılarak talepte bulunabilecekleri belirtildiğinden, davalı ... tarafından... İcra Müdürlüğü"nün 2009/22086 esas sayılı takip dosyasının başlatılmasına dayanak alacağının mevcut olmadığını, sözkonusu alacağın muvazaalı olduğunu iddia ederek borçlu ..."in, davalı ..."a muvazaalı olarak borçlanıp takip yaptırmasına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin diğer davalılardan alacaklı olduğunu, davalı ..."in adına kayıtlı menkul ve araçların varlığı nedeniyle davacının alacağını tahsil etme imkanının bulunduğunu, taraflar arasında muvazaalı bir işlem olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar ... ve ..."a usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, İİK.nun 277 ve devamı maddeler hükümlerine göre açılan davada geçici veya kesin aciz belgesinin bulunmadığı, borçlunun tüm varlığına ilişkin bir takip yürütülmediği, borçlunun 2453, 2454 ve 2452 parsel sayılı taşınmazlara ekmiş olduğu çeltikten elde edilecek ürünün üzerine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/111 Esas sayılı dava dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına dair bir takip yürütüldüğü ve İİK. 277 vd. maddelerinde öngörülen dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava BK. 18. maddesine göre açılmış muvazaa nedenine dayalı iptal davasıdır. Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. HMK"nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, nitelemeyi yapıp hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
    Dava dilekçesindeki açık bir şekilde muvazaa şeklindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir.
    Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı, davalı ... aleyhine açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/111 Esas sayılı alacak davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacağının tahsiline yönelik açtığı, yargılama aşamasında söz konusu davanın alacaklı davacı lehine sonuçlandığı ve Yargıtay aşamalarından geçerek 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, dosyasında mevcut delillerin TBK"nun 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkeme kabulü ile dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçelerle red kararı isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi