
Esas No: 2007/4006
Karar No: 2008/1331
Karar Tarihi: 31.01.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/4006 Esas 2008/1331 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 16. İcra Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2006
NUMARASI : 2006/489-2006/971
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesine dayalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi isteği ile alacaklı tarafından açılan istihkak davasına ilişkindir.
Davaya konu eşyalar, borç dayanağı bonolarda yazılı adreste ve borçlu şirket yetkilisi huzurunda haczedildiğinden, İcra ve İflas Kanunu’nun 97/a maddesi hükmünde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksi, davalı üçüncü kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığından haczedilen eşyalar borçlunun sayılır. Ayrıca, haciz mahallinde borçlu şirketin yetkilisi adına B.Elek.Dağ.A.Ş.’ye ait 03.05.2006 son ödeme tarihli 51,58.-YTL’lik faturanın duvarda asılı bulunduğu ve davalı üçüncü kişi adına takip tarihinden sonra 06.12.2005 tarihinde vergi levhası alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlu ile davalı üçüncü kişinin alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlemler yaptığı ortadadır.
Davalı üçüncü kişi, delil olarak faturalar ibraz etmişse de, takip tarihinden sonraki tarihi taşıyan, haczedilen eşyalara ilişkin olduğu anlaşılamayan ve istenilen kişi adına her zaman temini mümkün olan belgeler olması itibariyle davalı üçüncü kişi tarafından yasal karinenin aksinin kanıtlandığının kabulü mümkün değildir. Öte yandan, takip talebinden sonraki tarihi taşıyan vergi levhası da mücerret olarak işyerinin davalı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez.
Öte yandan, kural olarak mal borçlu elinde haczedilir ve üçüncü kişi elinde haczedilmiş ve üçüncü kişi tarafından istihkak iddia edilirse, istihkak davası alacaklı tarafından açılır. Davanın üçüncü kişi tarafından açılması gereken hallerde icra memurunun hatalı olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesi gereğince dava açma yükümlülüğünü alacaklıya yüklemesi durumunda alacaklı tarafından açılan davanın incelenmesi gerekir. Kuşkusuz alacaklı tarafından dava açılması üçüncü kişiye ait olan ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
Hal böyle olunca, davanın kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.