Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16972
Karar No: 2017/1071

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/16972 Esas 2017/1071 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/16972 E.  ,  2017/1071 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davanın davalıları ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin içinde bulunduğu ve davalılardan ...."ye ait olup diğer davalı ... "ın sevk ve idaresindeki ....plakalı aracın 18.11.2008 tarihinde davalı ...... ....Şti"ne ait olup, diğer davalı ... sevk ve idaresindeki ....plakalı araç ile çarpışması sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu, davacının kaza sonrasında meslekte kazanma gücünü belli oranda kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL maddi tazminat ve 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat yönünden talebini 42.220 TL ye çıkarmıştır.
    Davalılar ... ve ... vekili, öncelikle kusurun tespiti için yerinde keşif yapılması gerektiğini, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacının çalışmadığı dönemde bile sigortasının müvekkilleri tarafından iş veren sıfatıyla yatırıldığını, ..."nın işleten sıfatının bulunmadığını zira aracın davalı firmanın hizmetine tahsis edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar....Şti ve ... vekili, müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, diğer davalı ..."ın kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Birleştirilen davada davacı vekili, aynı olay ile ilgili olarak .... plakalı aracın davalı ... şirketi nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 8000 TL maddi tazminatın olay tarihiden itibaren yasal faizi ile davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat yönünden talebini 42.220 TL ye çıkarmıştır.
    Davalı ... şirketi vekili, müvekkili şirketin ünvanını .....A.Ş olarak değiştirdiğini, dava tarihinden evvel temerrüde düşürülmediklerini, bu nedenle kaza tarihiden itibaren faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece,maddi tazminata ilişkin asıl dava ile birleşen davanın kabulüne, 18.11.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile (birleşen davalı ... şirketinin 01.04.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile asıl davadaki davalılar ile müteselsilen sorumlu olması kaydıyla) 42.220 TL maddi tazminatın müteselsilen davalılardan ve birleşen davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine, asıl davadaki manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 18.11.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile 10.000 TL manevi tazminatın müteselsilen davalılar ...., ..., ... ile .....Şti"nden alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; karar asıl davanın davalıları ... ve .... vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine, birleştirilen dava ise sadece maddi tazminata ilişkindir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup,birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, asıl davanın davalıları ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davalıları .... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...."ye geri verilmesine 7.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi