17. Hukuk Dairesi 2016/8078 E. , 2017/1168 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ..... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; Davacının, Davalı ... yararına .... plakalı aracın kasko sigortacısı olduğunu, aslında sigortalının özel şoförünün alkollü olduğu maddi hasarlı kaza yüzünden 03.03.2005 tarihinde ... ili sınırlarında daha önceden kaza yapmış olmasına rağmen sanki 29.06.2005 tarihinde ... civarında kaza yapmış gibi göstererek hileli yoldan 33.000,-TL tazminat aldığını, durumun ortaya çıkması üzerine ağır ceza mahkemesinde yargılanıp, sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık suçundan cezalandırıldıklarını ileri sürerek; davacının hasar bedeli olarak 14.02.2006 tarihinde ödediği 33.000,-TL"nin somut olayda müştereken hileli hareket eden davalılardan, ödeme tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı ... vekili iş bölümü ilk itirazı ve zamanaşımı defi ileri sürmüş, esasen de müvekkilinin dava konusu tazminatın ödenmesine etkili olmadığını, davacının noksan inceleme ile sigortalısına ödediği tazminattan müvekkilinin mesul tutulamayacağını ileri sürerek müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmayıp katılmamışlar ancak davalılardan ... vekili 09/12/2015 tarihli mazeret dilekçesi ekinde vekaletname ibraz etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 33.000 TL davacı alacağının 14.02.2006 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ...... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ...... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava kasko sigorta poliçesi nedeniyle yapılan ödemenin iadesi istemi ile açılan istirdat davasıdır.
Davacı kasko sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatın doğru ihbar mükellefiyetine uyulmaması nedeniyle TTK ve kasko sigortalı genel şartları uyarınca geri alınması ilgi davada mahkemece varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1.maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 6762 sayılı TTK"nın 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı tarafından, ... Poliçesi Genel Şartlarının B.1.5 maddesi ve TTK 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyeti kasten yerine getirilmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususun sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacıya ait aracı kullandığı iddia edilen dava dışı ... tarafından Kadıköy deki karakola müracaat ederek, 29.06.2005 tarihinde saat 21:00 sıralarında seyir halindeyken arkasından gelen başkaca bir araç tarafından sıkıştırılması sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, araçta hasar olduğunu, diğer aracın olay yerinden kaçması sebebi ile tutanak tutulamadığını, kaza anında yanında olan davalı kız arkadaşı ... ve haber vermesi üzerine kaza yerine gelen erkek arkadaşı davalı ... ın bulunduğu, aracın olay yerinden çekici ile kaldırıldığı yönde beyanda bulunmuş, davacı ... firmasına gelen isimsiz ihbar mektubunda davaya konu kazanın “alkolün etkisi ile başka bir yerde yapıldığını, sigortadan para alabilmek amacı ile farklı bir yerde yapıldığı yönünde beyanda bulunulduğunu, ilk kaza sonrasında ... Emniyet Müdürlüğüne bağlı ... Emniyetinde de işlemlerin yapıldığını, davalı ... ün haksız yere ihbarda bulunandan ve sigorta şirketinden para alındığı” belirtilmiş, söz konusu ihbar ile ilgili yapılan araştırma neticesinde açılan ... 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/335 E- 2011/323 K. sayılı ilamı ile şüpheli davalı ... ,...., ... ve dava dışı şahıslar aleyhine “sigorta bedelini almak amacı ile dolandırıcılık) suçundan ceza davası açıldığı, davalı ... ve ... aleyhine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve davalı ... aleyhine ise hapis cezasına hükmediği, davalı ... ve .... hakkındaki kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre doğru ihbar mükellefiyetine uyulmadığı mahkemeninde kabulünde olup davacı şirketin ve davalı ... ün kasko poliçesinin tarafı (akidi) olması ve sigorta tazminatının bu kişiye ödenmesi sebebiyle, davacı ... şirketinin davalı ..."e, rücu imkanı bulunduğunun kabulü yerinde ise de kasko sigortasının tarafı olmayan davalı ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın tüm davalılar aleyhine kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ... ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar .... ve ..."a geri verilmesine 08.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.