11. Hukuk Dairesi 2016/2859 E. , 2016/6010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2015 tarih ve 2014/1348-2015/890 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ..."ın özelleştirme kapsamına alınması ve müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" akdedildiğini, davalının sözleşme öncesi gerçekleştirdiği işlemler nedeniyle abonenin istirdat istemine ilişkin ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/506 E-2006/499 K sayılı kararına istinaden müvekkilinin icra dosyasına toplam 117.641,23 TL ödediğini, temyiz ve karar düzeltme taleplerine ilişkin harç ve masraflar için de 3.238,21TL sarf ettiğini, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4. maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 120.879,44 TL"nin temerrüt tarihi olan 15.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini, "İhale Şartnamesi ve Hisse Satış Sözleşmesi" hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,"İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" uyarınca davalının sorumlu olduğu, icra dosyasına ödemeyi davacı yaptığı için bu miktarın rücen tahsilini isteyebileceği, temyiz ve karar düzeltme harç ve masraflarının ... tarafından ödenmesi nedeniyle bu ödemeleri isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 117.641,23 TL"nin temerrüt tarihi olana 15.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup mahkemece rücuen tahsili istenen alacakla ilgili olarak rücuya konu dava dosyası için yapılan temyiz ve karar düzeltme harç ve masraflarının ... tarafından ödenmesi nedeniyle bu ödemeler ile ilgili rücuen tahsil isteminin reddine karar verilmiştir.
Ancak, davalı ... tarafından rücuen tahsili istenen sözkonusu alacak kalemlerinin kendileri tarafından ödendiğine dair bir iddia ileri sürülmediği gibi, rücuen tazminata konu davanın ..."a karşı açılması nedeniyle bu davadaki tahsilat makbuzu, sayman mutemet alındı belgesi ve harç tahsil müzekkerelerinin davalı ... adına düzenlenmesinin olağan karşılanması gerektiği gibi davacı vekilince temyiz onama harcı ve karar düzeltme harcı ve para cezasına ilişkin harç tahsil müzekkerelerinin müvekkili tarafından ödendiğine dair Vergi Alındı Belgeleri sunmuş olması da gözetilerek tüm bu kalemler yönünden de davanın kabulü gerekirken ... tarafından dahi yapıldığı ileri sürülmeyen söz konusu ödemelerin ... tarafından ödeme yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 36,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/06/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı talebini, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesine dayandırmaktadır. Bu madde, "Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları" başlığını taşımaktadır.
24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, dosyamızda davalı olan ... A.Ş. ile hisselerinin tamamı bu şirkete ait ... Elektrik Dağıtım A.Ş. arasında yapılmıştır. Bir başka ifade ile, sözleşmenin imzalandığı tarihte ...nin % 100 hissesi davalı ..."a aittir.
Hisse satış sözleşmesi, alıcı ... Enerji Yatırımları A.Ş. ile satıcı ... Başkanlığı arasında yapılmıştır. Hisse satış tarihine kadar, sözleşmede "Şirket" olarak adlandırılan ...nin tüm hiseleri kamuya ait olup, bu satışla özelleştirilmiştir.
Dava konusu ödemeler 09.08.2007 ve 19.11.2007 tarihlerinde yapılmıştır. Bu tarihlerde davacı şirketin hisseleri özelleştirilmediğinden, dava konusu ödeme, davacı şirketin hisselerinin kamuya ait olduğu dönemde yapılmıştır. Dolayısıyla bu ödeme şirket kayıtlarında mevcuttur. Bu nedenle, özelleştirme amacıyla hisse satışı tarihinden önce kayıt altına alındığından, davacı şirkete ait mali tablolarda yer alması gerekir. Davacı şirketin hisselerinin satıldığı tarihteki bilançosuna da yansıdığı ve bu bilançoya göre, davacı şirketin hisse değerinin belirlendiği, hisse satış sözleşmesinin imzalanması ile birlikte, Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre, alıcı tarafından, davacı şirketin satış tarihindeki bilançosunun bilindiğinin kabulü gerekir.
Davacı, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"nin 7. maddesine istinaden bu davayı açmıştır. Bu tarihte sözleşmeyi yapan her iki şirketin de tüm hisseleri kamuya aittir.
Davalı ise Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9. maddesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"nin 18.6. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür.
Öncelikle, bu uyuşmazlığın çözümünde, hangi sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi gerekir.
Davacı şirketin hisselerinin satışı, özelleştirme kapsamında yapıldığından, uygulanacak hükümlerin belirlenmesinde ve sözleşmelerin yorumunda, bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun"un 1. maddesine göre, özelleştirmenin amacı, bu madde kapsamındaki kamu kuruluşlarına ait payların, "..temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir." şeklinde tarif edilmiştir. Buna göre özelleştirmenin amacı, ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamaktır. Özelleştirme kapsamındaki hisse satışlarından kaynaklanan ihtilaflarda, yasada belirtilen bu amacın göz önünde bulundurulması gerekir.
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin hisselerinin özelleştirilmesinden önce yapılan bu ödeme, davalıdan ve kamudan istenemez. Bu talep, 24.07.2006 tarihli sözleşmenin 18.6. maddesi ile 29.05.2013 tarihli Hisse Satış Sözleşmenin "Alıcının Taahhütleri" başlıklı 9.maddesi hükümlerine ve özelleştirmenin amacına aykırıdır. Dolayısıyla davanın reddi gerekir.
Bu nedenlerle, mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.01.06.2016