17. Hukuk Dairesi 2014/18156 E. , 2017/1358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ...Ş. vekili ve ..... Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların maliki, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar murisinin idaresindeki araca arkadan çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, murisin kepçe operatörü olarak çalışıp 3.000,00 TL. gelir elde ettiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve cenaze gideri yaptıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL. maddi tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 23.12.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 170.772,23 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ...A.Ş. vekili, davalının araç maliki ya da sürücünün işvereni olmadığı gibi, davalı şirkete ait işin görümü sırasında meydana gelen kaza da olmadığını, davalıya husumet düşmeyeceğini belirterek davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
Davalı.... Şti. vekili, davalıya ait araç sürücüsüne atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, ölenin yeterli ehliyeti olmadan ve gerekli önlemleri almadan iş makinesi ile seyrinin kazaya neden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, davacıların talep hakkının zamanaşımına uğradığını, poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, davacının kusuru ve zararı ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 73.086,06 TL. ve .... için 97.686,17 TL. olmak üzere toplam 170.772,23 TL. maddi tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ...Ş. ve ..... Nakliyat Ltd. Şti"den müteselsilen tahsiline; davalı...... A.Ş. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş. vekili ve ..... .... Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, aynı kazaya ilişkin olarak açılan manevi tazminat istemli davada, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen, oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunan kusur durumunun mahkemece de benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, maddi tazminatın hesaplanmasında, Dairemiz uygulamalarına uygun olarak belirlenen destek paylarına göre hesap yapılmış olmasına göre; davalı ...Ş. vekili ve ..... Şti. Vekilinin, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve cenaze giderinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
TBK"nun 53. maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Dava dilekçesinde, desteğin kepçe operatörü olarak çalışıp aylık 3.000,00 TL. gelir elde ettiği iddia edilmiş; hükme esas alınan 13.12.2013 tarihli aktüerya raporunda, emsal gelir araştırması kapsamında, ... Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü"nün 08.05.2013 tarihli yazı cevabında bildirilen gelir esas alınıp, asgari ücretin 2,51 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Desteğin ölmeden önceki gelirinin saptanması bakımından, mahkeme tarafından başkaca araştırma yapılmamıştır. Bu durum karşısında, sadece .....Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü"nün cevabi yazısında belirtilen gelirin, desteğin sürekli ve düzenli geliri olarak kabulü esasına dayalı hesap bilirkişi raporu yerinde olmadığı gibi hüküm kurmaya da elverişli değildir. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Dosyaya sunulan, desteğe ait iş makinesi operatörlüğüne dair sertifika ile, desteğin iddia edildiği gibi kepçe operatörü olarak çalışıp gelir elde etmesi mümkün ise de; desteğin tazminata esas gerçek gelirinin belirlenmesi için, desteğin ölümünden önce çalıştığı işyerinin tespiti ile bu işyerinde çalışarak elde ettiği gelirin işvereninden sorulması, ..."dan desteğin hizmet döküm cetvelinin getirtilmesi ve desteğin ölümünden önceki geçmiş bir yıla ilişkin geliri saptandıktan sonra, hesaplama yapılması için ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Hükme esas alınan aktüerya raporunda, işlemiş dönem hesabı yapılırken, desteğin ölüm tarihi olan 13.09.2012 ile 31.12.2012 arasında kalan zaman dilimi için yaklaşık 3,5 aylık tazminat hesabı yapılması gerekirken, 6 aylık tazminat hesaplanması suretiyle, davacılar lehine fazladan tazminat belirlenmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili ve..... Şti. vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekili
ve ...
..... Nakl. ..... Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ ve..... Nakl. ....... Şti"ye geri verilmesine 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.