
Esas No: 2014/18242
Karar No: 2017/1363
Karar Tarihi: 13.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/18242 Esas 2017/1363 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracıyla, davacılar murisinin idaresindeki araca çarpması sonucu ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davalıya ait aracın trafik sigortacısı tarafından toplam 36.000,00 TL. tazminat ödendiğini; ancak bu bedelin gerçek zararın altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan her biri için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davacı eş .... için 30.000,00 TL. ve Ufuk için 10.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 69.045,92 TL"ye yükselterek bu bedelin, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalıya atfedilen tam kusuru kabul etmediklerini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... için 44.641,86 TL. ve .... için 24.404,06 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle (her bir davacı yönünden 1.000,00"er TL"lik kısma kaza tarihinden, bakiye kısımlara ıslah tarihinden olmak üzere) birlikte davalıdan tahsiline; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 8.000,00 TL. ve Ufuk için 3.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara isteme uygun biçimde olay tarihinden faiz yürütülmesine rağmen, ıslah ile artırılan bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Bu nedenlerle mahkemece, ıslah edilen kısım itibariyle de istem gibi olay gününden itibaren faiz işletilmesine karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
2-Davacılar vekili, dava konusu kaza sonucu davacılar murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle, murisin çocuğu/eşi olan davacılar için manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilerek hükümde belirtilen miktarlarda manevi tazminata karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi (818 sayılı BK"nun 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi/babası olan murislerinin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla;
tarafların sosyal ve ekonomik durumları, özellikle davacılar murisinin kazada hiçbir kusurunun bulunmayışı, davacıların ölene yakınlıkları ile davacı eşin çok genç yaşta eşini ve davacı ...."un da çok küçük yaşta babasını kaybetmesi nedeniyle duyacağı elemin derinliği hususları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.