4. Ceza Dairesi 2014/52344 E. , 2019/6338 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."ın yokluğunda verilen kararın, önce duruşmada bildirdiği adres yerine, doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebliği usulsüz olduğundan, temyiz isteğinin reddine ilişkin 26/06/2014 tarihli ek kararın kaldırılarak, sanığın cezaevinde öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusu süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanık ..."ın olay tarihinde kendi sevk ve idaresindeki araçla cadde üzerinde giderken karşıdan bir aracın geldiğini, aracın kendisini görünce durduğunu, karşı araçta ..., ..., ... ve ismini hatırlamadığı başka bir şahısın bulunduğunu, bu şahısların arabadan indiklerini ve iki kişinin elinde bulunan silahlarla kendisine doğru ateş ettiğini savunması karşısında, sanık ..."a kendisine ateş eden şahısların kimler olduğu, bu kişileri görüp görmediği hususları yeterince açıklattırılmadan ve sanıkların suç tarihinde nerede olduklarının, kullandıkları cep telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal alıp almadığının tespiti amacı ile HTS bilgilerinin Bilgi Teknoloji Kurumun"dan sorulup karşılaştırmaları yaptırılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanıklar hakkında mahkumiyet kararları verilmesi,
2)Kabule göre de;
a)Sanık ... ile sanıklar ... ve ... arasında daha önceye dayanan husumetin bulunduğu, olay tarihinde araçlarıyla seyir halinde olan sanıkların yolda karşılaşmaları üzerine karşılıklı olarak birbirlerine silahla ateş ettikleri şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemlerinin, TCK"nın 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, aynı Kanunun 44. maddesi uyarınca sanıklar hakkında sadece en ağır cezayı gerektiren tehdit
suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve kanuni olmayan hukuki nitelendirme ile ayrıca TCK"nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet kararları verilmesi,
b)Olayın başlangıç sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, TCK"nın 29.maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c)Sanık ... hakkında hükmün gerekçesinde tekerrür hükümlerinin uygulandığı belirtilmesine karşın, hüküm kısmında tekerrür hükümleri uygulanmayarak çelişkiye yol açılması,
d)Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ve elektrik hırsızlığı suçundan verilmiş mahkumiyetinin, hükümden önce 05.07.2012 tarih ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun"un 82. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 142/1-f maddesinin yürürlükten kaldırılıp, sanığa atılı suçun 5237 sayılı TCK"nın 163/3. maddesinde yeniden düzenlendiği ve 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca elektrik enerjisi hırsızlığı suçundan mahkumiyeti bulunan kişinin 6352 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde katılan kurumun zararını tamamen tazmin etmesi halinde verilen cezanın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağının düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan mahkumiyet ile ilgili 6352 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenleme nedeniyle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği ve sanığın adli sicil kaydında bulunan tekerrüre esas alınacak ilamların 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alınıp alınmadığının belirlenerek, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
e)Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma kararının 1412 sayılı, CMUK"nın 325. maddesi gereğince hükmü temyiz etmeyen suça sürüklenen çocuk ..."a hakkındaki hükmün açıklanması halinde sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.