
Esas No: 2019/130
Karar No: 2019/7922
Karar Tarihi: 27.06.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/130 Esas 2019/7922 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile arasındaki ödünç ilişkisine istinaden verilen bonoda yazılı bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Manavgat 2. İcra Müdürlüğünün 2015/496 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esastan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ödünç ilişkisine nedeniyle davalı tarafından verilen 11.12.1998 düzenleme, 30.08.2005 vade tarihli bonoda yazılı bedelin ödenmediğini ileri sürerek genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, dava konusu bononun vade tarihinden itibaren 3 yıllık zaman aşımına tabi olduğu ve 3 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra bono vasfını kaybederek adi senet niteliğinde olduğu, davacı tarafından ise 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu adi senede dayalı olarak bir yıllık zaman aşımı süresi içerisinde sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde bulunabileceği, davanın açıldığı 08.04.2015 tarihi itibarıyle zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle zamanaşımından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, davaya konu 30.08.2005 vade tarihli senedin ödünç ilişkisinden kaynaklı verildiğini ileri sürmüş olup, alacak talebini temel borç ilişkisine, yani ödünç sözleşmesine dayandırmıştır. Bu durumda, dava konusu uyuşmazlıkta uygulanacak zamanaşımı süresi, sözleşme ilişkilerindeki 10 yıllık zamanaşımı süresidir. İtirazın iptaline konu icra takibinin ise 19.02.2015 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır. Takip tarihi itibarıyle 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.