Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6461
Karar No: 2016/3362
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/6461 Esas 2016/3362 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/6461 E.  ,  2016/3362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ...tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, ... sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın ... niteliğiyle ...adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, tapu maliki şahıs hakkında dava açmak hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/02/2003 tarih ve 2002/9623 E. - 2003/6853 K. sayılı kararı ile;
    "Yörede kadastro çalışmalarının yapıldığı ve taşınmazın gerçek kişi adına tespiti yapıldığına göre davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiği"ne değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava dosyası kadastro mahkemesine aktarılmış ve kadastro mahkemesince, davanın reddine; 102 ada 57, 76 ve 77 sayılı parsellerin tespit gibi davalı gerçek kişiler adına tapuya tesciline dair verilen karar, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/06/2009 tarih 2009/7596 E. - 9565 K. sayılı kararı ile: "Çekişmeli taşınmazlara kadastro tespit tutanağı düzenlenmeden önce ... tarafından açılan tescil davası sonunda asliye hukuk mahkemesinin 1994/258 sayılı kararıyla tescil davasının kabulü yönünde verilen kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesince onanması üzerine...Yönetiminin aynı taşınmazlar hakkında 04.03.1997 tarihinde ... sayılan yer oldukları iddiasıyla açtığı tescil davasının asliye hukuk mahkemesinde (hakem sıfatıyla) yapılan yargılaması sırasında yörede kadastro çalışmalarının başlaması üzerine çekişmeli taşınmazlara 102 ada 57 (5306 m2), 102 ada 77 (4700 m2) ve 102 ada 76 (4680 m2) parsel numarasıyla belgesizden tutanak düzenlendiği ve her bir parsel hakkında ayrı ayrı açılan davaların Dairenin benzer bozma kararlarına uyulduktan sonra birleştirildiği anlaşılmaktadır.
    Kadastro Mahkemesince eski tarihli resmî belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma ve inceleme sonucu çekişmeli taşınmazların ... sayılmayan yerlerden oldukları belirlenerek hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan ... bilirkişi Abdullah Yoğurtçu tarafından hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazlar geniş çevresiyle birlikte memleket haritasına aplike edilmediği gibi, çekişmeli 57 ve 77 sayılı parsellerin bir bölümlerinin memleket haritasında yeşil renkli bölümde yeraldığı ve raporda da bu kesimlerde meşe ağaçları bulunduğundan sözedildiği, ama sonuç olarak ... olmadıklarının açıklandığı görülmektedir. Bu durumda, bilirkişi raporu kendi içinde çelişkili olup, çelişki giderilmeden hüküm verilemez.

    3402 sayılı Kadastro Kanunun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanunun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmî olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    O halde; dava konusu taşınmazın ... sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile (üç) ... yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan ...(Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları, orijinal renkli memleket haritaları ve kesinleşmiş tahdit haritası üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların ... olup olmadığı belirlenmeli, ... sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde bu kez 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, tutanakların malik hanelerinin açık olduğu ve 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince mahkemece re"sen toplanacak delillere göre malik belirleneceği düşünülmeli; taşınmazın hali hazır eylemli durumu hâkim tarafından keşif gözlemi olarak tutanağa geçilmeli, taşınmazı dört yönden gösteren fotoğraflar alınarak dosyaya eklenmeli, yapılan uygulama fen ve ... bilirkişiler tarafından düzenlenecek birleşik haritaya yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, böylece toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. ” denilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüyle 102 ada 57, 77 ve 76 sayılı parsellerin ... vasfıyla ...adına tesciline karar verilmiş; davalılar ...ve Necibe Toygun tarafından 102 ada 57 ve 102 ada 77 sayılı parsellere yönelik olarak hüküm


    temyiz
    edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/10/2012 tarih ve 2012/8585 E. - 11233 K. sayılı kararı ile Hazinenin temyiz dilekçesinin reddedilmiş; davalı ..."un temyizi kabul edilerek bozulmuştur.
    Daire kararında özetle; "1) Hazinenin usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmadığı gibi, davacı ... Yönetimi tarafından açılan davaya da 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince usulune uygun şekilde müdahalesi bulunmadığından Hazinenin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
    2) Davalı ..."un 102 ada 57 ve 77 parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ...ve...Bakanlığı (... ve ... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ...dan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ...Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ...dan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda değinilen yöntemle yapılacak araştırma sonucu taşınmazların ... sayılmayan yerlerden olduğu saptandığı takdirde, Hazineye karşı gerçek kişinin zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının varlığını kanıtlaması gerekir. Bu sebeple, yeniden yapılacak keşifte, davacının varsa zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenip, zilyetliğin nasıl ve ne zaman başladığı; kaç yıl süre ile ne şekilde devam ettiği sorulup, yeterli ve kesin yanıtlar alınmalıdır.
    Ayrıca, tapulama paftası ile komşu parsellerin tümünün tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri ve zilyetlik yolu ile kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir.
    Toprak bilgisine sahip tarım uzmanı bilirkişi görevlendirilip, taşınmazlardan muhtelif toprak numuneleri alınıp, ilgili kurumda incelettirilip, tarım toprağı olup olmadığı ve tarım toprağı ise, kaç yıldır, ne şekilde kullanıldığı saptanıp; bu yolda, bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamalar nedeniyle davacının zilyetlik yolu ile kazandığı toprak bulunup bulunmadığı; varsa, cinsi ve miktarı... Kadastro Müdürlüklerinden ayrı ayrı araştırılıp, başka tescil davası olup olmadığı da mahkeme yazı işleri müdürlüğünden sorulmalı, anılan maddede vurgulanan miktarların aşılıp aşılmadığı saptanmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddi ile 102 ada 57 ve 77 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfıyla davalı ... adına, 102 ada 76 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla davalı ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi ve davalı ...tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.

    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    1) Davacı ... Yönetimi ve davalı ...tarafından 102 ada 57 ve 77 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı ... Yönetimi ve davalı ...tarafından 102 ada 76 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
     İncelenen dosya kapsamına göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; sadece davalılar ...ve ... tarafından 102 ada 57 ve 77 parsel sayılı taşınmazlar yönünden temyiz edilen; mahkemenin 04/10/2012 tarih ve 2012/8585 E. - 2012/11233 K. sayılı kararıyla; 102 ada 76 parsel sayılı taşınmaz ... niteliğiyle ...adına tesciline karar verilmiş, bu hüküm, tespit maliki ... tarafından temyiz edilmediği için; 102 ada 76 parsel yönünden ... olduğu yönünde davacı ... Yönetimi yararına usûlî kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle; mahkemece, 102 ada 76 parsel sayılı taşınmaz yönünden usûlî kazanılmış hak nedeni ile ... vasfıyla ...adına tesciline karar verilmesi gerekirken, tespit maliki ... adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı ...tarafından 102 ada 57 ve 77 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsellerle ilgili hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi ve davalı ...tarafından 102 ada 76 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parsel yönünden BOZULMASINA 16/03/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi