11. Hukuk Dairesi 2015/11468 E. , 2016/6302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05/05/2015 tarih ve 2014/421-2015/422 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, serbest mimar olan müvekkilinin davalıya ait otelin mimari projesini çizdiğini, güzel sanat eseri mahiyetinde bulunan bu projede izin almadan esaslı değişiklikler yapıldığını, tadilat ve onarım gerçekleştirildiğini, aralarında uyuşmazlık çıktığını, müvekkilini haksız yere şikayet ettiğini ileri sürerek, 39.404,27 TL maddi ve eserin zarar görmesi ile haksız şikayet dolayısıyla 30.000.00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, otelin önceki tarihlerde inşa edildiğini, tadilatların önceki maliklerince yaptırıldığını, ayrıca bu tadilatların esaslı olmadığını, müvekkiline husumet düşmeyeceğini, kaldı ki, tazminatların fahiş olduğunuı savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu binanın özgün bir yapı olmadığı, sınırlı arazi üzerinde turizm açısından en faydalı ve karlı binanın yapılmasının amaçlandığı, buna göre binanın çizim ve yapım aşamasında güzellik kaygısının bulunmadığı, bölgedeki kendisinden önce ve sonrasında yapılan yapılara bir yenilik katmadığı, biçimsel olarak komşu binalardan idari kısıtlamalar ve imkanların verdiği ölçüler dışında beğeniler yönüyle ayrılmadığı, içerik yönünden ise, bir turizm tesisinin gerektirdiği asgari şartları taşımak dışında bir insanın iç mekanda geçireceği zamanı estetik olarak farklı kılma imkanına sahip olmadığı, binanın kendi zamanını aşarak kendisinden sonraki dönemlere bir değer yargısı bırakmasının imkansız olduğu, bu haliyle estetik kabul edilemeyeceği, dava tarihi itibari ile tüm bedii vasıfları sıradanlaşmış olan, öne çıkan yapım kaygısı ekonomik nedenlere dayanan binanın sanat eseri olarak kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, 5846 sayılı FSEK"den kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T"nin 10/4 maddesinde, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda, manevi tazminat açısından avukatlık ücretinin ayrı bir kalemde hükmedileceği ve 10/3 maddesinde de, manevi tazminat isteminin tamamen reddi durumunda avukatlık ücretinin tarifenin 2. kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, anılan hükümler nazara alınmaksızın hüküm fıkrasının 5. bendinde yazılı olduğu şekilde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 5. bendinin çıkarılarak yerine “Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca, reddedilen maddi tazminat istemi yönünden 4.634,46 TL ve reddedilen manevi tazminat istemi yönünden ise, 2.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine” ibarelerinin eklenilmek sureti ile kararın davacı yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.