11. Hukuk Dairesi 2015/10867 E. , 2016/6305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/05/2015 tarih ve 2014/50-2015/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli 108902, 109012, 2004/01590, 2006/47412, 2007/02951, 2007/48723 no"lu markaların davalı tarafından kullanılmadığını ileri sürerek, işbu markaların hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından markaların kullanıldığını, aksi düşünülse dahi, bunun haklı bir nedene dayalı olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 108902 ve 109012 no"lu markaların, kapsamlarında bulunan ürünler ile ilgili olarak reklam ve tasarım çalışması, ürün satışlarının yapıldığı ve bu nedenle 556 sayılı KHK"nın 14. m. gereğince tescil tarihinden itibaren 5 yıl süre ile kesintisiz kullanıldığının tespit edildiği, diğer marklara ilişkin olarak ise, ciddi kullanıma dair herhangi bir belgenin bulunmadığı, seri markaların iki şekilde kullanımı mevcut olup , birincisinin aynı kaynak unsurunun yanına tali unsurlar alınarak oluşturulması olup, bu durumda asıl kullanılması gereken kaynak unsuru olduğundan, kaynak unsurunun kullanılması ile markaların da kullanılmış sayılacağı, ikinci yolun ise, kaynak unsur ile birlikte ayırt edici nitelikteki, aslında ürünü cins, vasıf veya coğrafi alan bakımından tanımlamayan ibareler olup, davalının tescilli dava konusu seri markalarının her birinin yanına ayırt edici netilikteki ibareler getirilerek hem seri marka yaratılıp, koruma kapsamının genişletildiği hem de kullanma yükümlülüğü açısından bağımsız markalar oluşturduğundan aynı kaynak unsurunu taşıyan seri markaların kullanımı sayılmayacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 108902 ve 109012 no"lu markalar yönünden davanın reddine, 2004/01590, 2006/47142, 2007/02951,2 007/48723 no"lu markalar yönünden ise kabulü ile, markaların kullanmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi kapsamında ciddi bir kullanım olup olmadığı yönünden davalı delillerini CD ortamında dosyaya sunmuş ve bilirkişi raporunda da incelemenin sunulan CD"ye kayıtlı belgeler üzerinden yapıldığı açıklanmıştır. Ancak, bilirkişi raporunda, incelemeye tabi tutulan CD içerisindeki markasal kullanıma ilişkin delillerin Yargıtay denetimine de elverişli bir şekilde rapora dökümü yapılmamıştır. Bu durumda, mahkemece bilirkişiden delil olarak sunulan CD"deki belgelerin görselleri ile dava konusu markaların karşılaştırmasını içeren denetime elverişli rapor alınması ve gerektiğinde, anılan CD içerisinde bulunan ve dayanağı 556 sayılı KHK"nın 14. m. kapsamında kullanıma ilişkin olduğu iddia edilen belgelerin somut örneklerinin de dosyaya ibrazı sağlanarak karşılaştırma yapılmak sureti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.