5. Ceza Dairesi 2019/7801 E. , 2020/9926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, nitelikli zimmet
HÜKÜM : Zimmet suçundan beraat, özel belgede sahtecilik suçuna ilişkin eylemin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu
oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Zimmet suçundan zarar gören İçişleri Bakanlığının 24/06/2019 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükümleri yasal süresinden sonra 05/07/2019 günlü dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla, vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin sanık müdafin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet ve katılanlar vekilinin zimmet suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Suç tarihinde İhsaniye ilçesi Beyköy köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, kendi menfaatine harcamalar yaparak köy gelirlerini zimmetine geçirdiği, bu zimmetin ortaya çıkmasını önlemek amacıyla bir kısım harcama evraklarında, aza olan ..."in adını yazarak onun yerine sahte imza atmak suretiyle zimmet ve sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, katılan ... adına atılı imzaların katılanın kendisine ait olduğunu, köyün gelirlerini kendi menfaati için kullanmadığını savunarak yüklenen suçu kabul etmediği,
18/06/2012 tarihli kriminal raporunda iki adet köy masraf senedi ve ita emri ile üç adet fatura arkasında ve köy karar defterinin 12 sayılı kararında ... adına atılı imzaların adı geçen katılanın eli ürünü olmayıp sanığın eli ürünü olduğunun bildirildiği, kovuşturma evresinde aldırılan bilirkişi raporlarının, köyün suç dönemine ilişkin tüm gelir ve giderleri dayanak belgeleri ile birlikte incelenmek suretiyle düzenlenmediğinden, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı, mahallinde keşif icrası neticesinde aldırılan 22/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda köyde yapılan inşaat ve yapım işlerinin değerleri tespit edilmekle birlikte bunların sanığın görev yaptığı dönemde yapılıp yapılmadığının belirlenmediği, ayrıca katılanlar vekilince keşif sırasında imalatlar içerisinde değerlendirilen çeşmenin köy tüzel kişiliğince yaptırılmadığının bir dernek tarafından yapıldığının, katılanlar tarafından malzeme alınmadan fatura kestirildiğinin, köy arsalarının satışından ve taşınmaz kiralarından elde edilen köy gelirlerinin kayıt dışı bırakıldığının ifade edildiği,
Tanık ..."un, köy Kur"an kursuna verilen demirin Köy Hizmetleri tarafından verilen ve boşta kalan demirler olduğunu beyan ettiği, kovuşturma evresinde dinlenen, adlarına gider makbuzu düzenlenen tanıkların büyük bir kısmının söz konusu evraklardaki imzaların kendilerine ait olmadığını, bir kısmının ise imzalar kendilerine ait olmakla birlikte ödenmiş olarak gösterilen miktarların fazla yazıldığını belirttikleri,
Katılanlar tarafından 21/01/2011, 07/03/2011 ve 01/04/2011 tarihlerinde İhsaniye Kaymakamlığına, 02/02/2011 tarihinde İhsaniye Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayetler sonrasında, ön inceleme sırasında yapılan yazılı uyarı üzerine 15/03/2012 tarihinde sanık tarafından köy tüzel kişiliğinin banka hesabına 15.000,00 TL yatırıldığı, sanığın olay ortaya çıktıktan sonra yaptığı ödemenin suçun oluşmasına etkisi bulunmayıp ancak etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilebileceği, ayrıca bilirkişilerce kasada bulunduğu kabul edilen 6.571,89 TL"nin kasada bulunduğuna dair herhangi bir tespit yapılmadığı nazara alınarak;
İmza inkarında bulunan tanıklar adına düzenlenen gider belgelerindeki imzaların aidiyeti hususunda kriminal inceleme yaptırılması, köy Kur"an kursuna verilen demirlerin bedelinin kim tarafından ne şekilde ödendiğinin, köyde bulunan çeşme ve diğer inşaatların kim tarafından ne zaman yaptırıldığının belirlenmesi, gider olarak gösterilen tüm belgelerin gerçekliğinin ve kayıt dışı bırakıldığı iddia olunan gelir ve giderlerin detaylıca araştırılması sonrasında, dosya ve eklerinin Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna tevdi ile dayanak belgeleri de incelenmek köy tüzel kişiliğinin suç dönemindeki tüm gelir ve giderleri karşılaştırılarak sanığın uhdesinde kalan para bulunup bulunmadığına ilişkin ayrıntılı rapor alınmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu yönünden mahkumiyet kararı verilen sanık hakkında yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde zimmet suçundan beraat kararı verilmesi,
Sanığın, görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu belgelerde sahtecilik yaptığının iddia edilmesi karşısında, bu suç yönünden 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden soruşturma izni alındıktan sonra dava açılması gerektiği, İhsaniye Kaymakamlığının 09/01/2012 tarihli ve 10 Karar sayılı soruşturma izninde sahtecilik eylemlerine ilişkin herhangi bir anlatıma yer verilmediği gibi bu suç yönünden soruşturma izni verildiğine dair herhangi bir karar da bulunmadığı gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sahtecilik suçlarında, suça konu belgelerin aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi hakime ait olduğundan, sahte olduğu kabul edilen belgelerin asılları dosya içerisine getirtilerek incelenmek ve özellikleri duruşma tutanağına derc edilmek suretiyle aldatıcılık yeteneği irdelenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında zimmet suçundan beraat kararı verildiği halde, sahtecilik suçu açısından TCK"nın 211. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin nazara alınmaması,
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu bakımından; bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda söz konusu suçu birden fazla kez işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle mahkumiyet hükmü açısından TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, mahkumiyet hükmü yönünden sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 05/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.