17. Hukuk Dairesi 2014/18255 E. , 2017/1476 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin aracıyla seyir halinde iken orta refüjde bulunan belediye sulama borusundan sızan suyun yola akmasıyla yol zemininin buzla kaplandığını, aracın kayarak orta refüj ve direğe çarparak pert olduğunu, müvekkilinin aracının aracını aylarca kullanamadığını, davalının kusurlu olduğunu, beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL hasar, 100 TL araç mahrumiyeti ve 660 TL delil tespiti masrafının davalı ASKİ’den kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, 24.09.2013 tarihli dilekçesiyle temsilde yanılma nedeniyle davalının ... olarak değiştirilmesini istemiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 5.900 TL hasar bedeli ve 800 TL araç mahrumiyeti zararı olarak yükseltmiştir.
Davalı ASKİ vekili, orta refüjlerde bulunan sulamaya ait hatların bakım ve onarımından dava dışı .... Büyükşehir Belediyesi’nin sorumlu olduğunu beyanla davanın husumetten reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, refüj bakım, onarım işinin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi .... ... .... İşletmeleri Ltd. Şti.’nin taahhüdü altında olup ayrı tüzel kişiliği olduğunu, yeşil alan sulamasının havaların serinlemesi nedeniyle 24.10.2012 tarihi itibariyle durdurulması için bu şirkete yazı yazıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, hasar nedeniyle 1.000 TL ve araç yoksunluğu nedeniyle 100 TL tazminatın 15.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hasar nedeniyle 4.900 TL ve araç yoksunluğu nedeniyle 700 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "Davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı ... sulama borusundan sızan suyun yola akmasıyla yol zemininin buzla kaplandığı, aracının kayarak orta refüj ve direğe çarparak pert olduğu, davalının kusurlu olduğu iddiasıyla davalı ASKİ’den hizmet kusuruna dayalı olarak zararının tahsili için dava açmış, temsilde yanılma nedeniyle davalının ... olarak değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek davalı ... aleyhine hüküm kurulmuştur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı ... Belediyesi aleyhine açılan davanın HMK 114/1-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.