Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı 3.kişi, borçludan 05.07.2005 tarihinde boşandığını borçlunun borcu dolayısıyla ev eşyaları üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
Dava konusu ev eşyaları 3.kişi durumundaki davacıya ait ev adresinde 14.07.2006 tarihinde haczedilmiş, davacı 3.kişinin istihkak iddiasına alacaklı vekilince karşı çıkılmıştır. Bunun üzerine haczi yapan İcra Memuru alacaklı vekiline İİK.’nun 99.maddesi uyarınca 7 gün içinde 3.kişi aleyhine istihkak davası açması için önel vermiştir. Alacaklı 7 gün içinde dava açmadığından İİK.’nun 99/son maddesi gereği 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş ve haciz kalkmış sayılır. Öyleyse alacaklıya verilen 7 günlük önel içinde 3.kişinin açtığı dava konusuz kalmıştır. Yargıtay H.G.K.’nun 1.11.2000 gün ve Esas:2000/21-1623 Karar:1612 sayılı kararıda bu yöndedir. Hal böyle olunca”konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması yerine davanın esastan reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcınını istek halinde davacıya iadesine, 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.