
Esas No: 2016/18821
Karar No: 2017/8180
Karar Tarihi: 29.05.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/18821 Esas 2017/8180 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalının oğlu olan davacının..... Tasarım bölümünde öğrenci olduğunu, çalışmadığını, nafakaya ihtiyacı bulunduğunu, davalının ise elektrik elektronik mühendisi olarak çalıştığını ve ek iş yaptığını, gelirinin iyi olduğunu belirterek, davacı yararına aylık 1.000.TL yardım nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; çocuklarının kendisi ile yıllardır görüşmediğini, sevgi ve saygı göstermediklerini, ekonomik durumunun iyi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 200.TL yardım nafakasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 200.TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364)
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir.
Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK"nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.
Somut olayda; dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafların baba oğul oldukları, davacının ...... Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim ve Tasarım bölümünde tam burslu öğrenci olduğu, çalışmadığı; davalının ise 1.220.-TL emekli maaşı aldığı, ek iş yaptığı, bu işinden davanın açılmasından sonra 12.01.2016 tarihinde istifa ettiği ve 920.-TL kira ödediği anlaşılmaktadır.
Buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı lehine az miktar nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.