8. Hukuk Dairesi 2013/907 E. , 2014/3408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2010/477-2012/692
C.. A.. ile Hazirne aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Midyat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 28.11.2012 gün ve 477/692 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, Midyat ilçesi Işıklar mahallesinde bulunan 376 ada parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak, taşınmazın bir kısmının uzun yıllardan beri vekil edeni tarafından "tarla" olarak kullanıldığını açıklayarak; bu kısmın Hazine adına olan tapusunun iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, yargılama oturumlarındaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 376 ada parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 06.04.2012 tarihli raporlarında A harfi ile kırmızıya boyalı olarak gösterilen 1.766,76 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile aynı ada son parsel numarasıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle bozma istekli olarak temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 376 ada nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. Bu yerin hali arazi niteliğiyle, 264.204,00 m2 olarak, belgesizden 26.10.1998 tarihinde Hazine adına tespit edildiği ve itirazsız olarak 04.06.2002 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Bilahare 376 ada nolu ana parselin ifraz sonucunda aynı ada numaralı parsellerin oluştuğu ve 376 ada nolu parselin 234.204,60 m2 yüzölçümle hali arazi vasfıyla Hazine adına tescilli bulunduğu saptanmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki; hali arazi niteliğinde bir taşınmazın kazanılabilmesi için imar ve ihyasının tamamlanması ve bu işlemin tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar yirmi yıllık sürenin aralıksız ve duraksamasız geçmesi gerekir. Bunun saptanması için Mahkemece yapılacak iş: hava fotoğraflarından yararlanmaktır. Ne var ki, hava fotoğrafı uygulaması yöntemine uygun yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; nizalı parselin tespit tarihinden geriye doğru en az 20-30 yıl öncesine ait (1968-1978 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı yıllar arasında düzenlenmiş fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis aracılığıyla paftalarla birlikte uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere ve kadastro paftalarının düzenlendiği tarihlere göre taşınmazın kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ya da hangi nitelikte bulunduğu konusunda uzman bilirkişilerden gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, daha önce keşfe götürülmeyen üç uzman bilirkişi, üç ziraat mühendisi veya yüksek mühendisi aracılığıyla ya da Ziraat Fakültesinin toprak bölümünde uzman akademisyenler aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenmek suretiyle dava konusu yerin imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunda kendilerinden gerekçeli ve denetime açık rapor istenilmesi, tesciline karar verilen yer ve çevresini gösterir biçimde HMK"nın 290. maddesi uyarınca birlikte götürülecek konunun uzmanı bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik resimleri çektirilip onaylandıktan sonra dosya arasına konulması ve ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz hava fotoğrafı uygulamasına dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 388/4.(HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.