17. Hukuk Dairesi 2014/13322 E. , 2017/1649 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... (Kapatılan) 2. Asliye
Taraflar arasındaki menfi tespit davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacılar murisinin davalı banka şubesinden konut kredisi kullandığını, bu kredi nedeniyle davalı ... Emeklilik ve ... A.Ş. nezdinde hayat sigortası yapıldığını, murisin 01.02.2009 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketine ve davalı bankaya yaptıkları başvuruya verilen cevapta, müteveffanın beyan yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle sigorta bedelinin tazmin edilemeyeceğinin bildirildiğini, oysa murisin hastalığının eşi olan davacı tarafından bizzat davalı banka şubesine bildirildiğini ve bu nedenle kredi vadesinin uzatıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, konut kredisine bağlı olarak düzenlenen hayat sigorta poliçesindeki 42.740,00 TL. vefat teminatına 01.02.2009 tarihinden işleyecek avans faizi tutarında borçlu olmadıklarının tespitine, belirtilen tutarın murisin mevcut kredi borcundan mahsubuna ve konut kredisi sebebiyle taşınmazları üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava etmiş; 06.12.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle, davalı bankaya 50.014,16 TL. borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacılar murisinin sağlık durumu hakkında doğru beyan yükümlülüğüne uymadığını, poliçe tanziminden önce bildiği hastalığını sigortacıya bildirmediği için TTK"nun 1290. maddesi gereği zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı banka vekili, davacıların murislerinden kalan bakiye kredi borcu ödenmediğinden borçlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; murisin sağlık durumunun detayları hakkında banka şubesine yapılan bildirimin, banka genel müdürlüğünce değerlendirilip bunun üzerine kredi vadesinin uzatıldığı, banka şubesinin aynı zamanda .... Emeklilik ve .... A.Ş"nin acentesi olması bakımından, bildirimin sigortacıya da yapıldığının kabulünün gerektiği, bu bildirimin sigortacının rizikonun gerçekleşmesinden önce sigortalısının sağlık durumundan haberdar olduğunu gösterdiği, TTK"nun 1290. maddesi ve .... Sigortası Genel Şartları"na göre cayma hakkı kullanılmadığından sigorta sözleşmesinin yürürlükte ve geçerli olduğu, davacılar murisinin davalı bankaya 50.014,16 TL. kredi borcu bulunduğu, vefat teminatının mahsubu ile kredi borcunun 7.274,16 TL. olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacıların konut kredisinden kaynaklanan alacakla ilgili 42.740,00 TL. borçlu olmadıklarının tespitine ve 42.740,00 TL. sigorta tazminat tutarının 50.014,16 TL. konut kredisi borcundan mahsubuna, kredi borcu sona ermediğinden ipoteğin kaldırılması talebinin ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen hükmün, taraf vekillerince temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 2011/15598 Esas- 2013/289 Karar sayılı ve 09.01.2013 tarihli ilamı ile "davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddinin gerektiği, davacı tarafın faizli bakiyeyi isteyebileceği yönündeki rapora karşı beyanında "talebimiz gibi rapor doğrultusunda karar verilsin" şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nun 151. maddesine uygun bir feragat beyanı olarak yorumlanamayacağı, rapora itiraz edilmemesinin karşı taraf yararına usuli müktesep hak doğumuna neden olmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların konut kredisinden kaynaklanan alacakla ilgili olarak 46.454,26 TL. borçlu olmadıklarının tespiti ile 46.454,26 TL. sigorta tazminatı ve işlemiş faiz tutarının, 50.014,16 TL. konut kredisi borcundan mahsubuna, fazlaya
(3.559,90 TL. tutara) ilişkin menfi tespit talebinin ve ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı banka vekilinin temyize konu ettiği yönlerin, daha önce temyiz incelemesinden geçmiş olması nedeniyle, yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davalı ... vekili ve davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 29,40 TL fazla alınan temyiz peşin harcının davacılara geri verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 2.379,29 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."ndan alınmasına 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.