Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2710
Karar No: 2016/6462
Karar Tarihi: 10.06.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/2710 Esas 2016/6462 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/2710 E.  ,  2016/6462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)


    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/406-2015/708 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.06.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 12.782,30 Euro verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, davalıların izinsiz mevduat topladıklarını, müvekkili ile davalı şirketler arasında ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, 29.672,83 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının iradesi ile ödediği bedel karşılığında davalı şirkete ortak olduğunu ve payların ortaklık pay defterine kaydedildiğini, davacının taleplerine 6762 sayılı TTK"nın 329 ve 405. maddelerinin engel olduğunu, davacı taraf iddialarının gerçeği yansıtmadığı gibi talebin de zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı, alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre, davacının yazılı temlik beyanı ile dava dışı üçüncü kişiye ait hisseleri hisse bedelini ona (..."e) ödemek suretiyle devralmak istediği ancak devir sonrası geçerli surette ortaklık ilişkisi kurulamadığı, hisse bedelinin davalı şirkete değil şahsa ödenmesi davalı şirketin kendi kasasına yapılan bir ödeme olmaması olgusu gözetildiğinde bu durumun davalıya ait mizan kaydında görülmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hileli davranışlarla davacının yanılgıya düşürülmesi ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan davacı tarafından davalı ya da bir başkasına haksız çıkar sağlanması olgusunun da delille ispatlanması gerektiği ancak bu yönde herhangi bir delil elde edilemediği-müterafik kusur durumunun bulunmadığı-davacı tarafça davalıya ödünç para verildiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine bedel istemine yönelik yapılan talebin ispatlanamadığından reddine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tesbiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının "... Gıda San. ve Tic. A.Ş. Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi" başlıklı belgeye istinaden hisseyi dava dışı üçüncü kişiden devraldığı, bedelin davalı şirkete ait mizan kaydında görünmemesinin doğal olduğu, davalılar tarafından kullanılan hilelerle davacının yanılgıya düşürüldüğü yönünde herhangi bir delil elde edilemediği gerekçesiyle, taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bedel istemine ilişkin talebin ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.
    Ancak, Dairemizden geçen diğer emsal dosyalardan da anlaşılacağı üzere ... Grubuna dahil bazı şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla yukarıda belirtilen belgeler gibi belgeler karşılığında para tahsil ettikleri, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kulllanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri böylelikle haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Nitekim uyulan bozma ilamımızda da sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, olayın haksız fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup davalı şirketin unvanını taşıyan belgede hisse devraldığının belirtilmesi ve bu bedelin miktarı konusunda davalı tarafın bir itirazının da bulunmaması karşısında davalıların ödenen bedelden sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bedel istemine ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine eyr olamdığına akrar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 10.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi