
Esas No: 2015/10943
Karar No: 2016/6485
Karar Tarihi: 13.06.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/10943 Esas 2016/6485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/03/2015 tarih ve 2014/263-2015/109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin “...” esas ve ayırt edici unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının “.....” ibareli 2012/06333 numaralı müvekkili markaları ile aynı sınıflarda marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun ilânı üzerine müvekkili tarafından iltibas ve tanınmışlık vakıa ve hukuki sebeplerine dayanarak itirazda bulunulduğunu, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun müvekkilinin markaları ile iltibasa sebebiyet vereceğini ve müvekkili markalarının tanınmışlığından yararlanılarak haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; YİDK kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkili başvurusu ile davacı markalarının benzer olmadığını, ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru ile davacı markalarının asıl ve ayırt edici unsurun “...” ibaresi olduğu, aynı markayı taşıyan mal ve hizmetlerden yararlanmak isteyen ortalama düzeydeki yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı, bu nedenle davalı başvurusu ile davacı markalarının kapsamındaki ürün ve hizmetlerin aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu, ayrıca davalı başvurusunun davacı markalarının serisi izlenimi verebileceği gerekçesiyle YİDK kararının iptaline ve davalı başvurusu marka olarak tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlığın hakimin hukuki bilgisiyle çözülebilecek nitelikte bulunmasına göre, davalı ... vekilinin ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekilinin ve davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.