
Esas No: 2007/21886
Karar No: 2008/4564
Karar Tarihi: 20.03.2008
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/21886 Esas 2008/4564 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2007
NUMARASI : 2006/87-2007/225
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 03.05.1976 olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının sigorta başlangıç tarihinin 3.5.1976 tarihi olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairemizce 3.5.1976 tarihinde bu işyerinden davalı kuruma dönem bordrosu verilmiş ise bordro tanıklarının bordro verilmemiş ise gerektiğinde zabıta marifetiyle komşu işyerleri tesbit edilerek o tarihte komşu işyerlerinde çalıştığı kayıtlara geçmiş çalışanların tesbit edilerek beyanlarına başvurulmadığı gerekçesiyle eksik araştırmadan bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Mahkemenin, Yargıtay bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma ve hüküm verme yükümlülüğü oluşur. Bu ilke, usul kanununun dayandığı esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtay bozma kararına uymuş olan mahkeme bu yönde işlem yapmak zorundadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 6.3.2002 gün ve 1/119-135 sayılı da bu yöndedir.
Öte yandan iş ve sosyal güvenlik hukuku ile ilgili düzenlemeler nitelikleri nedeniyle kural olarak kamu düzeniyle ilgilidir. Bu bakımdan davanın niteliği gözönünde tutularak delillerin toplanması giderek gerçeğin saptanması yönünden tarafların istemlerine bakılmaksızın hakimin görevi gereği resen yerine getirmesi gereken hususlardır.
Somut olayda, bildirgenin verildiği işyerinin 3.5.1976 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı mahkemece bozmadan önce yapılan yargılama sırasında mahkemece ilgili sigorta müdürlüğünden dönem bordroları istenmişse de ilgili müdürlükçe verilen 5.5.2005 tarihli cevabi yazıda işverence ihtilaf konusu tarihi kapsayan dönemde dönem bordrosunun verilip verilmediği bildirilmediği gibi bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında mahkemece 1.11.2006 tarihli duruşmada işyerinden dönem bordrolarının istenmesine karar verildiği halde bu ara kararı yerine getirilmemiş ayrıca SSK ilgili sigorta müdürlüğünden bu işyerine komşu olan işyerlerinin ad ve adreslerinin öğrenilmesi, bildirgenin verildiği tarihte komşu işyerlerinden verilmiş dönem bordrolarının getirtilerek komşu işyeri kayıtlarına geçmiş çalışanların ad ve adreslerinin tespit edilmesi mümkün iken yalnızca zabıta kanalı ile araştırma yapmakla yetinildiği görülmektedir.
Yapılacak iş; öncelikle işverence bildirgenin verildiği tarihi kapsayan dönemde dönem bordrosunun verilip verilmediğini açıklığa kavuşturmak verilmemiş ise ilgili sigorta müdürlüğünden ve Belediye"den komşu işyerlerinin ad ve adresleri sorulmak, bu işyerlerinden verilmiş dönem bordrolarını getirtip kayıtlara geçmiş çalışanlar tesbit edilerek dava konusu çalışma ile ilgili olarak beyanlarına başvurmak ve tüm deliller birarada değerlendirilerek çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olular gözetilmeksizin ve bozma kararı gereği yerine getirilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedinidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.