
Esas No: 2016/2435
Karar No: 2016/4398
Karar Tarihi: 20.06.2016
İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2435 Esas 2016/4398 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2016/2435 E. , 2016/4398 K.
"İçtihat Metni"
TALEP:
İftira suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 59 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4. maddeleri gereğince 1.050,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2008 tarihli ve 2007/262 esas, 2008/412 sayılı kararının temyizini müteakip, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12.06.2013 tarihli ve 2010/31656 esas, 2013/18489 karar sayılı ilamı ile eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verildiğinden, 26.12.2005 olan suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğundan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 231. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulması sonrası, duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair... 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2013/1019 esas, 2015/374 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma ilamı sonrası yeniden yapılan yargılamada, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12.06.2013 tarihli ve 2010/31656 esas, 2013/18489 karar sayılı bozma ilamına da uyulmasına rağmen, 26.12.2005 olan suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince kamu davasının zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 08.02.2016 gün ve 94660652-105-34-15243-2015-Kyb sayılı yazılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2016 tarih ve 2016/77395 sayılı tebliğnamesi ile bozma talep edilmiş olmakla dosya incelenerek gereği düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
(1) Olay:
15.04.2004 vade tarihli 40.000,00TL"lik bonoya istinaden hamil Burhan Erol
tarafından bonoda lehdar olan..., keşidecileri borçluları ..., ... olan borçlulara karşı ... 4. İcra Müdürlüğünün 2004/4292 esas sayılı dosyasından icra takibi yapılması sonrasında, sanık ... vekili aracılığıyla müşteki olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu 26.12.2005 havale tarihli şikayet dilekçesinde, takibe konu bono altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığından, şüpheliler ..., ... ve..."nin evrakta sahtecilik suçundan cezalandırılmasını talep ettiği, sanıklar...,...,... hakkında sahtecilik suçundan ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/689 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı, sanık ... yönünden ise Kartal Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/35286 hazırlık numaralı iddianamesi ile iftira suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 59 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4. maddeleri gereğince 1.050,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2008 tarihli ve 2007/262 esas, 2008/412 sayılı kararının temyizini müteakip, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12.06.2013 tarihli ve 2010/31656 esas, 2013/18489 karar sayılı ilamı ile eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verildiğinden, 26.12.2005 olan suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğundan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 231. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulması sonrası, bozma ilamına uyularak duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair... 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2013/1019 esas 2015/374 sayılı karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
İftira suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 59 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4. maddeleri gereğince 1.050,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2008 tarihli ve 2007/262 esas, 2008/412 sayılı kararının temyizini müteakip, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12.06.2013 tarihli ve 2010/31656 esas, 2013/18489 karar sayılı ilamı ile eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verildiğinden, 26.12.2005 olan suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğundan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 231. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulması sonrası, duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda ... 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2013/1019 esas 2015/374 sayılı kararı ile zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesinde isabet bulunup bulunmadığına ilişkindir.
III) Hukuksal Değerlendirme:
Suç tarihi 26.12.2005 tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK"nın 66. maddesinde;
“(1) Kanunda başka türlü yazılmış haller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasının gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e)Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, geçmesiyle düşer.” hükmü ile;
TCK"nın 67. maddesinde;
“(1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı durur.
(2) Bir suçla ilgili olarak;
a)Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
b)Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c)Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
d)Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa mahkumiyet kararı verilmesi,
Halinde, zamanaşımı kesilir.
(3)Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesin birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.
(4)Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.” hükmü,
CMK"nın 223/8. maddesinde;
“Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa, gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir."" hükmü düzenlenmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; İftira suçundan sanık ..."in, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 285/1, 59 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4. maddeleri gereğince 1.050,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2008 tarihli ve 2007/262 esas, 2008/412 sayılı kararının temyizini müteakip, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 12.06.2013 tarihli ve 2010/31656 esas, 2013/18489 karar sayılı ilamı ile eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verildiğinden, 26.12.2005 olan suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü kurulduğundan ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 231. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulması sonrası, duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda ... 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2013/1019 esas 2015/374 sayılı kararı ile suç tarihi itibariyle henüz zamanaşımı süresi dolmadan, zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesinde isabet görülmemiş ise de; sanığa atılı olan ve 26.12.2005 tarihinde işlendiği ileri sürülen iftira suçu için 5237 sayılı TCK"nın 267/1. maddesinde belirlenen cezanın süresi itibariyle, anılan Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin, zamanaşımı süresini kesen son işlem olan 12.05.2008 tarihli sanığın mahkumiyetine dair hüküm ile Dairemizin inceleme tarihleri arasında zamanaşımı dolduğu anlaşıldığından, anılan kararın bu nedenle kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
(IV) Sonuç ve karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, ... 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2015 tarihli ve 2013/1019 esas, 2015/374 sayılı kararının CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Sanık hakkında kurulan hükmün iptali ile yerine;
“5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,” hükmünün eklenmesi ile diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.