
Esas No: 2007/11428
Karar No: 2008/5699
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/11428 Esas 2008/5699 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2007
NUMARASI : 2006/879-2007/209
Davacı, 5.2.1985-26.3.1989 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 5.2.1985-26.3.1989 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin istemin kabulüne ilişkin kararı aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir.
Davacının köy muhtarlığı sebebiyle talebi üzerine 26.3.1989 tarih itibariyle Bağ-Kur sigortalılığının başlayarak halen devam ettiği, 5.2.1985-31.12.1993 ve 15.7.1993-31.12.1995 tarihleri arasında kereste ticareti işinden dolayı vergi mükellifiyeti kaydının bulunduğu, oda kaydının ise 24.3.1985-21.9.2000 tarihleri arasında mevcut olduğu, 5.2.1985-26.3.1989 tarihleri arasındaki dönem için daha önce Kuruma başvuru bulunmadığı gibi 1479 sayılı Yasa’nın geçici 18. maddesinin getirdiği olanaktan da süresinde yararlanmadığı, 5.5.2006 tarihindeki sigortalılık için başvurusunun ise koşulları bulunmadığından Kurumca ret edildiği görülmüştür.
1479 sayılı Yasa da 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesine koşut geçmiş sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Talep konusu 1985-1989 tarihleri arasındaki süre için daha önce talebi bulunmayan, 1479 sayılı Yasa’nın geçici 18. maddesinin sağladığı olanaktan süresinde başvurmak suretiyle yararlanmayan davacının geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine yönelik istemin kabul görmeyeceği ortadadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2006/21 – 703 – 728 sayılı kararında da bu husus özellikle belirtilmiştir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.