1. Ceza Dairesi 2013/4776 E. , 2014/5903 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No: 1 - 2013/9941
MAHKEMESİ : Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 11/10/2012, 2011/171 (E) ve 2012/497 (K)
SUÇ : Kasten yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve dercesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunmaya, suç vasfına, haksız tahrikin derecesine, katılan vekilinin haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanığın mağduru, silahtan sayılan kürekle, başına bir kez vurup sol frontal bölgede çökme kırığına, 18 cm² kraniektomiye, subdural ve epidural hematoma beyin parankim zedelenmesine, hayati tehlike geçirmesine, yüzde sabit ize ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaraladığı olayda; elverişli araç, hedef alınan vücut bölgesi, darbe şiddeti ve meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında, kastın öldürmeye yönelik olduğu ve sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması
2- Kabule Göre de;
a) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükümde TCK"nun 87/1-a-c-d maddesi ile hükmedilen 6 yıl 18 ay hapis cezasından haksız tahrik
nedeniyle TCK"nun 29. maddesi ile 1/4 indirim yapıldığında 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası yerine 4 yıl 19 ay 15 gün, 62. madde ile de 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası yerine 3 yıl 20 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
b) Sanık hakkında hapis cezasının kanuni sonucu olarak "belirli haklardan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması sırasında, TCK’nın 53/1-c maddesi uyarınca, "velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun, sanığın sadece kendi alt soyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğine, alt soyu olmayanlar yönünden ise cezanın infazına kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde, alt soy ayırımı yapmadan belirtilen hakları kullanmaktan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 08/12/2014 günü oybirliği ile karar verildi.