
Esas No: 2019/5031
Karar No: 2020/2011
Karar Tarihi: 03.03.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5031 Esas 2020/2011 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda Adana Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının vergi suçu ve vergi tekniği raporları ile 28.11.2011 tarihli mütalaasında, 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek ile defter ve belge gizlemek suçlarından da dava açılması talep edilmesine rağmen bu suçla ilgili dava açılmamış ise de, bu hususta Cumhuriyet savcılığınca ayrıca işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1- Sanık hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın sahte fatura düzenlenmediğini, 2011 yılında aracında hırsızlık olduğu ve belgelerinin çalındığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
a) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıdaki asılları getirtilip, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; sanık hakkında vergi suçu raporu ve dava şartı olan mütalaaya uygun olarak, "2011 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan kamu davası açıldığı, sanık hakkında “sahte fatura kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, kararın gerekçe bölümünde ve hüküm fıkrasında, sanığın fiilinin sahte fatura kullanma olarak nitelendirilmesi ve TCK’nin 43. maddesi uygulanırken “sahte belge düzenleme“ denilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.