16. Ceza Dairesi 2016/1404 E. , 2016/4708 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaleti ile 267/1, 62/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, bir başka deyişle bu suçun oluşması için, sanığın resmi belge düzenlemede yetkili memura başkasının kimliğini veya kimlik bilgilerini vermesi yeterli olmayıp, işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla gerçek bir kişinin kimlik bilgilerini kullanması gerekmektedir.
Somut olayda, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı nedeniyle kolluk birimlerince araçta yakalanan sanığın, üzerinde ehliyetinin bulunmadığını belirtip ... olduğunu beyan ettiği, şüphe üzerine sanığın emniyet müdürlüğüne götürüldüğü ve üzerinden ..."ya ait sürücü belgesinin bulunduğu, ısrarla kendisinin bu kişi olduğunu belirtmesi üzerine yapılan parmak izi araştırmasında sanığın gerçek isminin belirlenmiş olduğu, hakkında bulunan ilamın infazını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini verdiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin TCK"nın 206. maddesinde yazılı “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak gösterilmesi,
b-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.