
Esas No: 2017/24976
Karar No: 2021/833
Karar Tarihi: 28.01.2021
Kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/24976 Esas 2021/833 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/24976 E. , 2021/833 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan ve müştekiler vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Vefat etmesi nedeniyle hakkında ek takipsizlik kararı verilen ...’ın, dolandırmak amacıyla gayrimenkul yatırımları yaptığını çevresine duyurduğu, hatta ... ve katılan ...’den bir miktar para alarak küçük yatırımları yüksek kârlarla süsleyip göz boyayarak iade ettiği, bu durum sonrası müştekiler... ve ..."in yüksek kar marjını kendi çevresine de haber vermesi neticesinde yatırımların büyümeye başladığı ve şüpheli ...’ın bir nevi saadet zinciri kurduğu, büyüyen hayali yatırımların tıkanma noktasına gelmesi sonucunda şüpheli ...’ın 23/01/2012 tarihinde intihar ettiği, şüpheli ..."in kar marjının yüksekliğini, gayriyasal zeminde olduğunu iddia ettiği TOKİ başkan yardımcısından TOKİ projelerini önceden öğrenip, inşaat alanlarını önceden topladığını ve TOKİ’ye yüksek fiyatla sattığını ileri sürdüğü, hatta yatırımlara ilişkin sahte olduğu belirlenen TOKİ sözleşme örneklerini gösterdiği, 2009 yılında ..."in TOKİ ihale müdürü olarak sanık ..."ı... ismiyle müşteki ... ile tanıştırması nedeniyle ..."in yatırımları ve belgelerin gerçekliğine inanması sonucunda ...’in müşteki ... ile birlikte bahsedilen TOKİ kurulacak sahalardaki gayrimenkul alımlarını yapmak üzere 30/09/2009 tarihinde Besel İnşaat Ltd. ve 19/11/2009 günü Masket İnşaat isimli şirketleri kurdukları, ...’in her iki şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, ...’in ... ile birlikte kurduğu bu şirketler adına Çanakkale, Denizli, Aydın, Manisa il ve ilçelerinde arsa alımları yapmaya başladığı, katılanın bu sebeple ..."in Garanti Bankası Merter Şubesi nezdindeki hesabına parçalar halinde 7.296.100,00 TL gönderdiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1)Müştekiler ... ve ... vekillerinin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 28/10/2013 tarihli karar ile müştekilerin iddiaları açısından ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, yapılan itiraz üzerine İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/64 D.İş ve 07/02/2014 tarihli kararıyla itirazın reddedildiği, davaya konu olayda ise sadece katılan ... yönünden dava açıldığından müştekiler ... ve ..."in iddianame kapsamına göre katılan ..."ye yönelik anlatılan dolandırıcılık eyleminde katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan doğruya zarar görmediği, hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından, anılan suç yönünden müştekiler vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Katılan ... vekilinin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Katılanın arkadaşı ..."in projelerinden bahsedip güven sağlamak amacıyla sanığı TOKİ başkan yardımcısı... olarak tanıttığını, birlikte iş yerine geldiklerini, sanığın kartvizitini verdiğini, TOKİ başkan yardımcılarını kontrol ettiğinde böyle birisi olduğunu gördüğünü ve sanığın da o kişinin resmine benzediğinden güvendiğini beyan ettiği, dosyada bu isimle kartvizitin olduğu, ... öldükten sonra da 08/02/2012 tarihinde katılanın yetkilisi olduğu şirket adına TOKİ Başkanlığına dilekçe yazarak basındaki şaibeli haberlerden dolayı ellerindeki belgelerin sahteliğinin araştırılmasını da kapsayan, başvuruda bulundukları ve soruşturma sonucu da verilen cevaplarda bu şirket adına bir arsa satışının yapılmadığı, belgelerin, mührün sahte, isimleri geçen bazı kişilerin olmadığının belirtildiği, katılanın sanığı resminden teşhis ettiği anlaşıldığından, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi, iddia savunma ve beyanların denetimi bakımından, vefat eden ... ile sanık arasındaki irtibatın tesbiti hususunda katılan tarafın tevsii tahkikat taleplerinin değerlendirilmesi, haklarında yukarıda açıklandığı üzere şikayetleri açısından ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen ..."in de benzer şekilde mağdur olduğunu belirttiğinden, tanık sıfatıyla bilgisine başvurularak vefat eden ..."ın ona da sanığı benzer şekilde tanıştırıp tanıştırmadığı, gerektiğinde sanığı teşhisi sağlanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken yazılı şekilde, sanığın suçlamayı kabul etmediği, savunmasının aksinin ispatlanamadığı, salt katılanın soyut iddiası dışında kanıtın olmadığı, iddia doğru olsa bile, kişinin herhangi bir kimlik ve belge ile yanıltıcı başkaca hile kullanmadan kendisini sözle salt Toki başkan yardımcısı olarak tanıtmasının kaba bir yalan vasfında olup nitelikli yalan olmadığından kandırma kabiliyeti olmadığı, günümüz iletişim koşullarında, mağdurun internet vb. iletişim yolları ile tanıştığı kişinin Toki"de başkan yardımcısı olup olmadığını, resmi ile karşılaştırarak rahatlıkla öğrenme imkanının olduğu, bu yüzden dolandırıcılık suçunun unsurların oluştuğu yönünde de kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle eksik araştırma ve inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.