Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31874
Karar No: 2016/2395
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/31874 Esas 2016/2395 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/31874 E.  ,  2016/2395 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1- Davacı, davacının emeklilik sebebiyle iş akdini feshettiğini ancak kendisine davalı işveren tarafından işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacıya emeklilik sebebiyle akdi feshetmesi sonrası kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını,davacının davalı işverenden başkaca bir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafca temyiz edilmiş ve Dairemizce 2014/849 E. 2014/7963 sayılı kararı ile “ Dosya içerisindeki davacıya ait ... hizmet cetvelinin tetkikinden; davacının 03.11.1997 ile 02.07.1998 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... İnş. Dek. Ltd. Şti. isimli işverene ait isimli iş yerinden sigorta bildirimlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.... belgelerinde davalı şirkete ait işyeri ile adı geçen şirkete ait işyerinin adreslerinin farklı olduğu görülmüştür.Dosyadaki mevcut belgelerden davalı şirket ile... İnş. Dek. Ltd. Şti. arasında herhangi bir bağlantı olup olmadığı anlaşılamamıştır.Bu nedenle davalı şirket ile... İnş. Dek. Ltd. Şti."ne ait iştigal sahalarını,sahip oldukları işyerlerini (işyeri adresleri ile birlikte) ve ortak durumlarını gösterir Ticaret Sicil kayıtları getirtilerek incelenmeli, söz konusu belgeler ile sonuca ulaşılamaması halinde taraf beyanlarına başvurulmalı ya da hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamnında tekrar mevcut belgeler üzerinden tanık ifadeleri başvurularak davalı şirket ile ... İnş. Dek. Ltd. Şti. arasında organik bir bağ bulunup bulunmadığı tespit edilmeli ve bu kapsamda devir ya da birlikte istihdam hususları irdelenmelidir.Eksik araştırma ile davacının çalışma süresinin tespit edilmesinin hatalı olduğu ve davalı işverence dosyaya davacının imzasını içeren bordrolar sunulduğu ve bordroların bir kısmında fazla çalışma ödemeleri yer aldığı anlaşılmaktadır.Davacı tarafça bu bordrolar altındaki imzalara dair herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.Şu halde yukarıda belirtilen şekilde bordrolarda fazla çalışma ödemesi bulunan aylar bakımından gerekli ödemelerin yapıldığı kabul edilerek hesaplamada bu ayların dışlanması suretiyle alacak miktarları belirlenmeliyken Mahkemece bordrodaki ödemeler dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu" gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkeme bozma kararına uymuş, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma sonrası verilen kararın bozma kararına uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Öncelikle belirtmelidir ki; 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir. Uzun yıllardan beri Yargıtay"ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
    Somut olayda mahkemenin bozmadan önce vermiş olduğu 2012/322 E. , 2013/885 K. sayılı kararında davacının yıllık izin ücreti talebi reddedilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizce bozulmuş yıllık izin ücreti yönünden verilen karar kesinleşmiştir. Buna rağmen mahkemece bozma sonrası verilen kararda yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    3-Davacının hizmet süresinin doğru şekilde hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, mahkemenin Dairemizce bozulan ilk kararında davacının 03.11.1997 ile 10.04.2012 tarihleri arasında aralıksız şekilde çalıştığının kabulüyle hizmet süresi 14 yıl 5 ay 7 gün olarak belirlenmiştir. Dairemiz bozma ilamında davacının 03.11.1997 ile 02.07.1998 tarihleri arasında ... sicil numaralı dava dışı... İnş. Dek. Ltd. Şti. isimli işverene ait isimli iş yerinden sigorta bildirimlerinin yapıldığı beliertilerek, bu işyeri ile davalı arasında organik bağ olup olmadığı araştırılarak çıkacak sonuca göre bu dönemin hizmet süresi hesaplamasında dikkate alınıp alınmayacağına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulup alınan ek bilirkişi raporunda davacının hizmet süresi bozma ilmında belirtilen 03.11.1997 ile 02.07.1998 tarihleri arasındaki çalışması dışlandıktan sonra davacının dava dilekçesinde davalı işyerinde 1997 yılının başında çalışmaya başladığını beyan ettiğinden bahisle 01.01.1997-02.11.1997 ile 15.08.1998-07.04.2012 tarihleri arasında toplam 14 yıl 5 ay 23 gün çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Oysa mahkemenin bozulan ilk kararı davalı tarafından temyiz edilmiş olup, ilk kararda belirtildiği şekliyle davacının davalı işyerinde 03.11.1997 tarihinde çalışmaya başladığı noktasında davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle bozmadan sonra davacının işe başlangıç tarihi davacı yararına geriye çekilerek 01.01.1997 olarak kabul edilmek suretiyle, bozmadan önceki kabulden bile daha fazla miktarda hizmet süresi hesaplanması hatalıdır. Yapılacak iş; davacının davalı işyerinde 15.08.1998-07.04.2012 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplanacak hizmet süresi üzerinden, karar davalı tarafından temyiz edildiğinden davalı yararına oluşan usuli kazanılmış haklarda gözetilerek, dava konusu alacaklar hesaplanmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin davacının davalı işyerindeki hizmet süresinin hatalı şekilde hesaplanması isabetli olmayıp bozma nedenidir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınana temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    BY



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi